Örnek Resim

Olağanüstü Hal Uygulamaları Güncelleştirilmiş Durum Raporu

Düzenli olarak güncellemeye devam ettiğimiz Olağanüstü Hal uygulamalarına ilişkin Durum Raporu, 21 Temmuz 2016-20 Mart 2018 dönemini kapsamaktadır. Rapora buradan erişebilirsiniz Olağanüstü Hal_17042018
20 ayı aşkın bir süredir devam eden Olağanüstü Hal düzeninde çıkartılan 31 Kanun Hükmünde Kararnamede yer alan tedbirlerin uygulanması ile aşağıdaki sonuçlar ortaya çıkmıştır.
20 Mart 2018 tarihi itibarıyla 20 aylık OHAL döneminde:

  • En az 160.000 kişi hakkında gözaltı işlemi uygulandı.
  • Hakkında tutuklama kararı verilerek tutuk evlerine konulan kişi sayısı en az 228.137 kişi oldu.
  • Ceza ve tutukevleri nüfusu aşırı kalabalıklaştı. 208.830 kişilik kapasiteye sahip ceza ve tutukevlerinde tutulanların sayısı 224.974 kişiye ulaştı.
  • Cumhuriyet savcıları 2016 yılında 155000 kişi hakkında “silahlı örgüte” üye olmak suçundan soruşturma açtı.
  • 112.679 kişi hakkındaki ömür boyu ihraç kararı devam etti. 
  • Milli Eğitim Bakanlığının Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürlüğü tarafından sağlanan izin ile faaliyet gösteren özel eğitim kurumlarının kapatılmasının ardından  22.474 kişinin çalışma lisansı iptal edildi ve herhangi bir eğitim kurumunda görev almaları yasaklandı.
  • 1064 özel eğitim kurumu (anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise), 360 özel kurs ve etüd merkezi, 847 öğrenci yurdu, 47 özel sağlık merkezi, 15 özel vakıf üniversitesi, 2 konfederasyona bağlı 29 sendika, 1419 dernek, 145 vakıf, 174 medya ve yayın kuruluşu kapatıldı. Ayrıca 985 ticari işletme Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredildi.
  • 94’ü Demokratik Bölgeler Partisinden olmak üzere 99 Belediyeye Kayyum atandı.

 

ATİPİK KHK’LER ve DAİMİ HUKUKSUZLUK: ARTIK YASALARI İDARE Mİ İPTAL EDECEK?

Bilgi Notu 1:/2018
İnsan Hakları Ortak Platformu, 19. ayını 18 Şubat 2018 tarihinde  dolduran Olağanüstü Hal Döneminde çıkarılan Kanun hükmünde kararnameleri ve etkilerini kayıt altına almaya devam ediyor.
Kerem Altıparmak, Dinçer Demirkent ve Murat Sevinç tarafından hazırlanan bu Bilgi Notu, ihraç/kapatma KHK’lerinin ve  Olağanüstü Hal İşlemlerini İnceleme Komisyonu’nu kuran KHK’nin  Anayasaya aykırı olduğunu, yasalaştığı anda iptal davasının Anayasa Mahkemesine götürülmesi gerektiğini, Anayasa Mahkemesinin de derhal yürürlüğünü durdurarak iptal etmesi gerektiğini ileri sürmektedir. Bilgi notu için: Atipik_OHAL_ KHKleri

OHAL Güncellenmiş Durum Raporu

18 Ocak 2018 tarihinde 18. ayını dolduracak olan Olağanüstü Hal Uygulamalarına ilişkin Durum Raporu 31 Aralık 2017 tarihi itibarıyla güncellenmiştir.
Rapora aşağıdaki bağlantıdan erişilebilir. :
OHALdurumraporu_31122017

Anma Toplantısı: Tahir Elçi'siz 2 Yıl

Yıl 2015, Aylardan Kasım, Günlerden 28
Diyarbakır’da 4 Minarenin Önünde Diyarbakır Baro Başkanı, insan hakları savunucusu Avukat Tahir Elçi vuruldu.  Tahir Elçi’siz Geçirdiğimiz 2 yıl da Tahir’i vuran kurşunun sahibi bulunamadı…..
Ankara’da Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezinde, 11 Aralık 2017 günü Tahir Elçi’yi anacağız ve soruşturma sürecini konuşacağız.  Sessiz Kalmayacağız!
İnsan Hakları Ortak Platformu                             Diyarbakır Barosu

Kadınlara karşı şiddetin önlenmesinde yerel tavır geliştirme projesi

Proje, Türkiye’de ev içi şiddetin tüm biçimlerinin ortadan kaldırılmasına katkıda bulunmak amacıyla Baroların Kadın Hakları Komisyonları ile ortak çalışmalarda bulunmayı hedeflemiştir. Bu çerçevede 2011-2013 yılları arasında Batman, Şanlıurfa ve Van Barolarının Kadın Hakları Komisyonları ile işbirliği gerçekleştirilmiştir.
BATMAN BAROSU İLE ÇALIŞMALAR

  •  28 Ekim 2011 tarihinde Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu ile yapılan ön görüşmelerde,  Baro Kadın Hakları Komisyonu ile İnsan Hakları Ortak Platformu arasında ortak çalışma yapılmasına yönelik mutabakat sağlandı.
  • 15-16 Aralık 2011 tarihinde Batman Barosu Kadın Komisyonu ile ihtiyaç analizi gerçekleştirildi. 2 gün süren çalışmaya komisyon üyesi 17 kişi katılırken, 4 uzman tarafından programın kolaylaştırıcılığı yapıldı. Ege Üniversitesinden Prof. Dr. Nilgün Toker, İstanbul Barosu’ndan Av. Nalân Erkem, Feray Salman ve İlknur Üstün uzman olarak çalışmada bulundular. İhtiyaç analizi çalışması temel olarak üç ana başlık üzerinden yürütüldü: Örgütsel değerlendirme, mesleki değerlendirme ve sivil toplum-kamu idaresi ile ilişkiler. Çalışma sonunda komisyonun yukarıdaki 3 başlık etrafında ihtiyaçları belirlendi ve çalışma raporu hazırlandı.
  • 20-21 Ocak 2012 tarihinde Batman Barosu Kadın Komisyonu ile başlangıç toplantısı yapıldı. Komisyonla yapılan ihtiyaç analizi çalışması sonucunda başlangıç toplantısının konusunun öncelikli olarak ayrımcılık, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları komisyonu çalışmalarının güçlendirilmesi gibi üç başlık çerçevesinde olması belirlenmişti. İki gün süren eğitim çalışmasına komisyon üyesi olan 10 kişi katılım gösterdi. Toplantı kadına yönelik şiddetin kaynağı konusunda bilgilendirici olmakla birlikte, kadına yönelik şiddete dair geleneksel anlayıştan farklı, eleştirel bir algı gelişmesine kaynaklık etti ve bu anlamda katılımcılar tarafından bilinç açıcı olduğu ifade edildi. İlaveten, komisyonların daha önce yaptıkları fakat tamamlayamadıkları çalışmaların yeniden ele alınıp tamamlanması yönünde taahhütte bulunmalarına ve uzmanların desteği ile yeniden ele alınmasına katkı sağladı. Farkındalık ve yeni bilgilerin elde edilmesi komisyonun kapasitesinin artmasına neden oldu. Komisyonun önceki çalışmalarını tamamlaması yönünde görev dağılımı gerçekleşti.
  • 9-10 Mart 2012 tarihlerinde Batman Barosu Kadın Komisyonu ile kadına yönelik şiddetle mücadelede uluslararası mekanizmalar ve BM CEDAW sözleşmesi ve iç örgütlenme konuları ile ilgili seminer çalışması düzenlendi. Seminere komisyon üyesi 8 kişi katılım gösterdi.
  • 2013 yılı başında yeni yönetim ile yapılan istişareler sonucunda çalışmaların tekrar başlamasına karar verildi. Bu kapsamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği uzmanı İlknur Üstün, durum analizi yapmak üzere 19-22 Mart 2013 tarihlerinde görüşmelere dayalı Batman araştırması gerçekleştirdi.
  • 1 Kasım 2013, Batman Barosu Kadın Hakları Komisyonu üyeleri ile stratejik planlama toplantısı gerçekleştirildi.
  • 28-29 Aralık 2013, Kadına Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasında Baroların Kadın Komisyonlarının Güçlendirilmesi programı kapsamında Batman Barosu KHK’na yönelik Kadına Karşı Şiddet, Toplumsal Cinsiyet ve Şiddete Maruz Bırakılmış Kadınlarla Görüşme Teknikleri eğitimi gerçekleştirildi.

ŞANLIURFA BAROSU İLE ÇALIŞMALAR

  • 26 Kasım 2011 tarihinde Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu ile ortaklaşa Şanlıurfa’da Kadına Yönelik Şiddet Karşısında Kadın Hakları Komisyonu ve Kadın Örgütleri ile Kamu İdaresi Arasında Ortak Çalışma Geliştirme Atelye Çalışması yapıldı.  Baro bünyesinde hazırlıkları tamamlanan Kadın Danışma Merkezinin açılışı Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Aşan’ın katılımı ile  gerçekleştirildi.
  • 10-11 Şubat 2012 tarihinde Urfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu ile Strateji geliştirme toplantısı yapıldı. Toplantıya 7 kişi katıldı. Toplantıda program çıkartmaya yönelik çalışma tamamlandı. Çalışma programı nihai hale getirilerek Ş.Urfa Barosu Kadın Komisyonu ile paylaşıldı.
  • 2012 yılında yapılan seçimlerle yönetim değişikliği gerçekleşti. Bu değişiklikler sonucu Komisyon üyeleri de değişti. Urfa Barosu, 2013 yılı başında İHOP ile birlikte çalışma yapma isteğini bildirdi. Bu kapsamda Toplumsal Cinsiyet Eşitliği uzmanı İlknur Üstün, durum analizi yapmak üzere 18-22 Şubat 2013 tarihleri arasında görüşmelere dayalı Şanlı Urfa araştırmasını  gerçekleştirdi.
  • 16 Kasım 2013, Urfa Barosu ile Kadına Karşı Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılmasında Baroların Kadın Komisyonlarının Güçlendirilmesi programı kapsamında “Şiddet Uygulanmış Kadınlarla Görüşme Yöntemleri” eğitimi gerçekleştirildi.

VAN BAROSU İLE ÇALIŞMALAR

  • 15 Ekim 2011 tarihinde Van Barosu Kadın Hakları Danışma Merkezi ile Şanlıurfa’da Kadına Yönelik Şiddet Karşısında Kadın Hakları Komisyonu ve Kadın Örgütleri ile Kamu İdaresi Arasında Ortak Çalışma Geliştirme çalıştayı yapıldı.
  • 23 Ekim 2011 tarihinde meydana gelen deprem nedeniyle çalışmalar askıya alındı. Pek çok avukat Van’dan ayrıldı ancak bir yıl sonra geri döndü. Baro seçimleri 14 Ekim 2014 tarihinde yapıldı ve yeni bir yönetim oluştu.
  • Yeni Yönetimle Ocak 2013’te bağlantı kuruldu. Baronun ve yeni oluşan kadın komisyonunun talebi ile 13 Nisan 2013 tarihinde Kadınlara Karşı Her türlü Ayrımcılığın Ortadan Kaldırılması Seminer Programı yapıldı.

 

Ağır İnsan Hakları İhlallerinin Etkili Soruşturması Uluslararası Deneyimler Konferansı

Diyarbakır Barosunun öncülüğünde İnsan Hakları Ortak Platformunun katkısıyla 11-12 Ocak 2014 tarihlerinde Diyarbakır’da “Ağır İnsan Hakları İhlallerinin Etkili Soruşturulmasında Hukuksal Yöntemler, Delil Toplama, Bulguları Değerlendirmede Dünya Deneyimleri” konulu uluslararası bir konferans düzenlendi.
Arjantin, Peru, Sırbistan, Birleşik Krallık ve ABD’den gelen uzmanlar, deneyimli aktivistler, ile Türkiye’de cezasızlık ile mücadele eden barolar, uzmanlık örgütleri, akademi üyeleri ve insan hakları savunucularının katıldığı konferansta beş ana başlık altında, ağır insan hakları ihlalleri bağlamında özellikle zorla kaybedilme, toplu mezarlar, işkence ve yargısız infazlar ele alınmış, farklı deneyimler incelenmiş ve sonuçlar çıkarıldı.
Konferansta tespit edilen sonuçlar İnsan hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü ve Batman Barosu Başkanı tarafından hazırlanmış ve katılımcılarla paylaşılmıştır.

 

Romanlara Karşı Nefret Suçları ve Cezasızlık

İnsan Hakları Ortak Platformu’nun Avrupa Birliği Demokrasi ve İnsan Hakları Hibe programı tarafından desteklenen “Cezasızlıkla Mücadelede Sivil Toplumun Güçlendirilmesi Projesi” kapsamında 21-22 Aralık 2013 tarihinde Ankara’da   Avrupa Roman Hakları Merkezi ve Roman Gençlik Derneği ile ortaklaşa düzenlenen  “Nefret Suçları ve Romanlar” toplantısına insan hakları örgütleri ve Roman derneklerinden 33 temsilci katıldı.
Inline image 3
İnsan Hakları Ortak Platformu Genel Koordinatörü Feray Salman, Avrupa Roman Hakları Merkezi Genel Müdürü Dzideriu Gergelyve  Adam Weiss,  İnsan Hakları Gündemi Derneğinden Dr. Günal Kurşun, İnsan Hakları Araştırmaları Derneğinden Selvet Çetin’in sunum yaptığı iki günlük eğitim programında, Türkiye ve Avrupa’da Romanlara karşı işlenen şiddet içerikli nefret suçları ele alındı ve bu suçların cezasız kalmaması için gerekli hukuki araçların mevcudiyeti ele alındı.
Toplantının nihai oturumunda katılımcılar, İHOP Genel Koordinatörünün moderatörlüğünde bir yol haritası üzerinde çalıştılar ve aşağıdaki hususlar üzerinde birlikte çalışma kararı aldılar.

  • Önyargıyla mücadele ve savunuculuk için uzun vadeli bir planlama yapılması
  • Vakaların kayıt altına alınması ve belgelenmesi, sistematik ve yapısal sorunların görünür hale getirilmesi
  • Romanlara Yönelik linç saldırılarının cezasız kalmaması için ortak bir savunuculuk alanının oluşturulması

 

Haklarımızı savunma hakkı temel bir haktır. Hak savunucularının serbest bırakılmasını ve haklarındaki soruşturma ve davaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz!

BASINA ve KAMUOYUNA AÇIKLAMA
Haklarımızı savunma hakkı temel bir haktır. Hak savunucularının serbest bırakılmasını ve haklarındaki soruşturma ve davaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz!
24 Ekim 2017
11 Temmuz, 14 Ağustos ve 8 Eylül 2017 tarihlerinde kamuoyuna duyurduğumuz bilgi notlarında da[1] ayrıntılı olarak açıkladığımız gibi, İnsan Hakları Ortak Platformunu oluşturan sivil toplum kuruluşlarının kararıyla ve bilgisi dahilinde 2-7 Temmuz 2017 tarihleri arasında İstanbul’da Büyükada’da bir eğitim çalıştayı düzenlenmiştir. Bu çalıştayın dördüncü gününde (5 Temmuz 2017) Adalar Başsavcılığının talimatıyla çalıştay polis tarafından basılmış ve 10 hak savunucusu gözaltına alınmıştır. Hak savunucularından 8’i tutuklanmış, iki hak savunucusu da adli kontrol ile serbest bırakılmıştır.  Yaklaşık üç ay sonra, 4 Ekim 2016 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından yasadışı örgüte üyelik ve yasadışı örgütlere yardım suçlaması içeren bir iddianame hazırlanmıştır. Bu iddianame, İstanbul 35 Nolu Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 16 Ekim 2017 tarihinde kabul edilmiş ve 25 Ekim 2017 tarihi için ilk duruşma günü verilmiştir. Savcılık tarafından hazırlanan iddianamede şüpheliler arasına 6 Haziran 2017 tarihinde gözaltına alınan ve halen tutuklu bulunan Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Taner Kılıç da eklenmiştir.
Hazırlanan iddianame, hukuksal temellendirmeden yoksun bir iddianamedir.
Bu dava aynı zamanda, dünyanın her yerinde yapılan ve olağanlaşan dijital güvenlik ve travma ile baş etmek ile ilgili, saklısı ve gizlisi olmadan açık ve şeffaf bir biçimde düzenlenen ve temel olarak hak savunucularının esenliğini ve bilgisini artırmayı hedefleyen bir eğitim toplantısının ve katılımcılarının zorla kriminalize edilmesine yönelik bir amaç taşımaktadır.
Haklarında dava açılan hak savunucuları, Türkiye’de ve dünyada tanınan hak örgütlerinin yöneticileri ve üyeleridir. Onların yasadışı silahlı örgütlerin üyesi, destekçisi olarak nitelenmesini kabul etmiyoruz. Bu iddiaların hiçbir inandırıcılığının bulunmadığına inanıyoruz. Hak savunucularının bütün yaşamları ve şimdiye kadarki çalışma ve eylemleri olgusal olarak bu tür ithamların saçmalığını ortaya koymaktadır.
Bir kez daha vurgulamak isteriz ki,
Haklarımızı savunma hakkı temel bir haktır. Hak örgütlerinin ve savunucularının çalışmalarını kolaylaştırmak hükümetler açısından bir görevdir. Türkiye, taraf olduğu ve Anayasanın 90. Maddesi ile iç hukukun parçası haline getirdiği uluslararası ve bölgesel insan hakları sözleşmeleri ve belgeleriyle korunan norm ve standartlar çerçevesinde hak savunucularının korunması konusunda da yükümlülük sahibidir.
Haklarımızı savundukları için insanların suçlanması, gözaltına alınması ve tutuklanması bir insan hakkı ihlalidir. O nedenle hak savunucularının serbest bırakılmasını ve haklarındaki soruşturma ve davaların ortadan kaldırılmasını talep ediyoruz.
Duruşma, 25 Ekim 2017 Çarşamba günü saat 10:00 da İstanbul Çağlayan Adliyesinin 14 Nolu Ağır Ceza Mahkemesi salonunda yapılacaktır.  
Kamuoyunun bilgisine sunarız.
 
Eşit Hakları İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği
[1] Bkz. www.ihop.org.tr (
http://www.ihop.org.tr/2017/07/11/gozaltindaki-insan-haklari-savunuculari-ve-katildiklari-faaliyete-dair-bilgi-notu/
http://www.ihop.org.tr/2017/08/14/insan-haklari-savunucularina-yonelik-keyfi-tutuklamaya-son-verin/)
http://www.ihop.org.tr/2017/10/16/tutuklu-insan-haklari-savunuculari/
 

TUTUKLU İNSAN HAKLARI SAVUNUCULARI

Bilgi Notu 3 – 8 Eylül 2017

2 Temmuz 2017 tarihinde, çeşitli hak kuruluşlarından katılımcılar, hak savunuculuğu faaliyetlerini daha güvenilir, sağlıklı, güvenli ve etkin hale getirmeyi öngören bir çalışma toplantısı kapsamında bilgi ve tecrübe alışverişinde bulunmak üzere Büyükada’da bir otelde bir araya geldiler.
5 Temmuz Çarşamba sabahı, beş günlük atölye programının üçüncü gününe başladıkları sırada, oteli basan güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındılar.
Bu dosyada 5 Temmuz 2017’den bugüne yaşananlar, kurumlar ve kişiler hakkında bilgiler yer almaktadır.
8 Eylül 2017 tarihinde kamuoyuna sunulan bilgi notu için Bilgi_Notu_8092017
 
 

Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu 3 başvuruya ilişkin görüşlerini yayınladı

Birleşmiş Milletler Keyfi Tutuklamalar Çalışma Grubu (bundan sonra Çalışma Grubu),  kendisine yapılan başvurulardan üçüne ilişkin olarak vardığı görüşleri   8 Haziran 2017, 16 Haziran 2017 ve 27 Temmuz 2017 tarihlerinde yayınladı.
1/2017 sayılı Görüş: 16 Haziran 2016 tarihinde evinden eşi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra 21 Ağustos – 27 Kasım 2016 tarihleri arasında tutuklu kalan Görgeç başvurusuna verilen görüş.Opinion No. 1-2017-TR (2)
38/2017 sayılı Görüş: 21 Temmuz 2016 tarihinde bir yakalama emrine istinaden 15 meslektaşı ile birlikte polis tarafından gözaltına alındıktan sonra tutuklanan ve hakkında tutuklandıktan 6 ay sonra iddianame hazırlanan Çelik başvurusuna verilen görüş. Opinion No. 38-2017-TR
41/2017 sayılı Görüş: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Bürosu, 18 Ağustos 2016 tarihinde, Cumhuriyet gazetesi ile ilgili olarak açılan soruşturma sonucu 31 Ekim 2016 tarihinde ve 11 kasım 2016 tarihinde gözaltına alınan ve bilahare tutuklanan (4 Kasım 2016 ve 12 Kasım 2016) Cumhuriyet Gazetesi mensupları adına yapılan başvuruya verilen görüş.Opinion No. 41-2017-TR
Tutukluluğun bir mahkeme önünde hukuka uygunluğunun denetlenmesi hakkının bir uluslararası örf ve adet hukuku kuralı olduğunu ve esas itibarıyla derogasyona izin vermeyen, jus cogens niteliğini haiz bir kural haline geldiğini hatırlatan Çalışma Grubu, her üç başvuruya ilişkin Görüşünde de “başvuranların özgürlüğünden yoksun bırakılmasının keyfi olarak nitelendirilmesini gerektirecek kadar ağır olduğu” sonucuna ulaşmıştır.
Çalışma Grubu, başvurucu ve Hükümetin, aşağıda belirtilenler de dâhil, bu görüşte belirtilen tavsiyeleri takiben alınan önlemler ile ilgili olarak 6 ay içinde bilgi sunmalarını talep etmektedir.

  • Başvuruculara tazminat veya başka telafi sağlanıp sağlanmadığı;
  • Başvurucuların haklarının ihlaline dair bir soruşturma başlatılıp başlatılmadığı, eğer başlatıldıysa soruşturmanın sonucu;
  • Türk kanunlarının ve uygulamasının, Türkiye’nin uluslararası yükümlülükleri ile uyumlu hale getirilmesi amacıyla herhangi bir yasa ya da uygulama değişikliğinin gerçekleştirip gerçekleştirmediği;
  • Bu görüşün yerine getirilmesi için herhangi bir başka eylemde bulunup bulunulmadığı.

Görüşlerin orjinalleri için
Bkz. http://www.ohchr.org/_layouts/15/WopiFrame.aspx?sourcedoc=/Documents/Issues/Detention/Opinions/Session78/A_HRC_WGAD_2017_1.pdf&action=default&DefaultItemOpen=1
Bkz. http://www.ohchr.org/_layouts/15/WopiFrame.aspx?sourcedoc=/Documents/Issues/Detention/Opinions/Session78/A_HRC_WGAD_2017_38.pdf&action=default&DefaultItemOpen=1
Bkz. http://www.ohchr.org/_layouts/15/WopiFrame.aspx?sourcedoc=/Documents/Issues/Detention/Opinions/Session78/A_HRC_WGAD_2017_41_EN.docx&action=default&DefaultItemOpen=1