BASINA VE KAMUOYUNA
SİYASİ MUHALİFLERİN ÖLÜM CEZASI KALDIRILMALI ve İNFAZLAR DURDURULMALIDIR!
2015 yılında Mısır’ın başkenti Kahire’de suikast sonucu hayatını kaybeden Mısır başsavcısının ölümünden sorumlu oldukları iddiasıyla yargılanan 9 gencin ölüm cezası infaz edildi. Haklarında farklı suçlamalarla ölüm cezası kararı verilerek, halen infazı beklenen 50 mahkumun daha olduğu bilgisi de basına yansıdı. Şubat ayında toplam 15 kişinin daha adil olmayan yargılamalar sonucu ölüm cezasına çarptırıldığı Mısır’da son 4 yılda infaz edilenlerin sayısı böylece toplam 81 kişiyi buldu.
Yargılama usullerine, verilen cezaların orantısızlıklarına ve cezalandırılanların kimliklerine bakıldığında kararların muhaliflerin susturulması ve ülkedeki otoritenin sağlanması amacıyla verildiği anlaşılmaktadır.
Ölüm cezası kendi başına bir hukuk ve insan hakları ihlalidir. Geri dönüşü olmayan bu cezanın kaldırılması gerekir. Dünyadaki uygulamalar, ölüm cezasının çoğunlukla, ötekileştirilen kesimlere ve özellikle siyasi muhaliflere bir sindirme yöntemi olarak uygulandığını göstermektedir.
Mısır’da askeri ve sivil mahkemelerde, adil ve şeffaf bir yargılama olmadan daha önce de çok sayıda siyasetçi, aktivist, aydın, hukukçu, akademisyen ve gazeteci ağır iddialarla yargılanmış ve ölüm cezası dâhil ağır cezalara çarptırılmışlardır. Basında yer aldığına göre, ölüm cezası talebi ile yargılananların sayısı binlercedir.
Mısır’da tamamen yürütmenin hâkimiyeti altındaki mahkemeler, sanıkların kendilerine isnat edilen suçları işkence altında zorla kabul ettiklerini beyan etmelerine rağmen, birer yargı kurumu olmaktan ziyade adeta bir infaz kurumu gibi davranarak önüne gelene ağır hapis cezaları ve ölüm cezası vermeyi uygun görmektedir. Bu vahim bir durumdur.
İnsanların en kutsal hakkı olan yaşam hakları, sadece siyasi amaçlar ile ellerinden alınmakta ve işkence gibi ağır ihlaller yaşanmaktadır. Görülüyor ki önlem alınmaz ve yeterli tepki gösterilmez ise benzer ağır hak ihlalleri artarak yaşanmaya devam edecektir.
İnsan Hakları Ortak Platformu üyesi kuruluşlar olarak, Mısır Hükümeti’ni uluslararası insan hakları yükümlülüklerini yerine getirerek tüm işkence iddialarına yönelik tarafsız ve bağımsız soruşturma başlatmaya, adil yargılama süreçlerinin ihlal edilmemesi için gerekli tüm önlemleri almaya ve ölüm cezasını kaldırarak tüm infazları durdurmaya çağırıyoruz. Uluslararası kamuoyunu ise net bir duruş sergileyerek Mısır hükümetinin yükümlülüklerini yerine getirmesi için ivedilikle harekete geçmeye ve yaptırımlar uygulamaya davet ediyoruz.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnsiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği,
İnsan Hakları Gündemi Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi,
Yurttaşlık Derneği
Ortak Açıklama: SİYASİ MUHALİFLERİN ÖLÜM CEZASI KALDIRILMALI VE İNFAZLAR DURDURULMALIDIR
Türkiye İçin Evrensel Periyodik İzleme Mekanizmalarının Kullanımı ve Stratejisi Çalıştayı
Türkiye’de insan hak ve özgürlüklerinin geliştirilmesi ve hukukun üstünlüğüne saygının güçlendirilmesi için insan hakları ve hak temelli örgütlerin bir arada çalışmasını sağlamak üzere kurulan İnsan Hakları Ortak Platformu, Evrensel Periyodik İnceleme (EPİ) 2. Döngü tavsiyelerinin uygulanmasının izlenmesi amacıyla 2015 yılından bu yana çalışmalarına devam etmektedir.
Evrensel Periyodik İnceleme, 2006 yılında oluşturulan BM İnsan Hakları Konseyi’nin BM üyesi her ülkenin insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması için göstermiş olduğu performansı incelemek ve bu yolla insan hakları durumunu dünyanın her köşesinde iyileştirmek amacıyla oluşturduğu bir mekanizmadır. Bu mekanizmanın Türkiye açısından etkili sonuçlar yaratmasını güçlendirmek için izleme mekanizmasına sivil toplum kuruluşlarının katılımı son derece önemlidir.
Beş yıllık dönemler arasında Birleşmiş Milletler bünyesindeki tüm devletlerin insan hakları performanslarının değerlendirildiği bu yeni mekanizmanın Türkiye açısından üçüncü değerlendirmesi Ocak 2020 tarihinde Cenevre’de yapılacak bir oturumda gerçekleşecektir. Bu tarihten önce sivil toplum kuruluşlarının 19 Haziran 2019 tarihi itibarıyla kendi değerlendirme ve tavsiyelerini Birleşmiş Milletler Evrensel Periyodik İzleme mekanizmasının sekreteryasına göndermesi, Devlet raporunun ise Eylül 2019 tarihinde sunulması beklenmektedir.
Mekanizmanın yeniden hatırlanması ve sivil toplum kuruluşlarının dikkatinin Evrensel Periyodik İzleme mekanizmasına yeniden çekilmesinin yanısıra, insan hakları örgütlerinin tek tek ya da kolektif olarak kendi rapor ve tavsiyelerini sunmasını kolaylaştırmak için İnsan Hakları Ortak Platformu, Uluslararası Hukukçular Komisyonu ile birlikte 15 Aralık 2018 tarihinde İnsan Hakları Haftası etkinlikleri kapsamında Türkiye İçin Evrensel Periyodik İzleme Mekanizmalarının Kullanımı ve Stratejisi Çalıştayı düzenlenmektedir.
Ortak Açıklama
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği
ORTAK AÇIKLAMA
HAK SAVUNUCULARI İÇİN TAM ÖZGÜRLÜK
7 Kasım 2018, İstanbul
Kamuoyu tarafından Büyükada davası olarak bilinen ve 11 hak savunucusunun yargılandığı davanın duruşması bugün 7 Kasım Çarşamba günü saat 09:30’da Çağlayan Adliyesinde görülecek.
Bir hukuk trajedisi olan bu davanın bugün altıncı duruşması yapılıyor.
Sekizi Türkiye’den ikisi yurtdışından 10 hak savunucusunun İstanbul Büyükada’da katıldıkları çalışma toplantısına yönelik olarak bir “gizli tanık” tarafından yapılan şikâyet sonucu, 5 Temmuz 2017 tarihinde gözaltına alındıktan ve bir kısmının tutuklanmasından 4 ay sonra hazırlanan iddianame ile dava açılmıştı. Bu davaya daha önce 6 Haziran 2017 tarihinde İzmir’de gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanı Avukat Taner Kılıç da dahil edilmişti.
İlk duruşması 25 Ekim 2017 tarihinde İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, yaklaşık 4 ay boyunca tutuklu kalan 8 arkadaşımız tahliye edildi. Sonraki duruşmada da arkadaşlarımız hakkındaki adli kontrol kararları da kaldırılmıştı. 14 aydan fazla süren tutukluluk süresinin sonunda arkadaşımız Taner Kılıç da nihayet 15 Ağustos 2018’de serbest bırakıldı.
Bir kez daha belirtmek isteriz ki, Türkiye’de ve dünyada tanınan hak örgütlerinin yöneticileri ve üyeleri olan hak savunucusu arkadaşlarımız hakkında iddia edilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyoruz. Bu iddiaların hiçbir somut dayanağı olmadığı gibi, sözkonusu dava da Türkiye’deki insan hakları hareketine son yıllarda yöneltilen ciddi baskıların göstergelerinden biridir.
Bu yargılama sürecinin bir an önce beraatla sonlandırılmasını, bu haksızlığın derhal sona erdirilerek adaletin tesis edilmesini ve Türkiye insan hakları hareketinin özgürce çalışmalarına devam edebilmesinin sağlanmasını talep ediyoruz.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği, Hak İnisiyatifi Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Kadın Koalisyonu, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi, Yurttaşlık Derneği
Bilgi Notu: 2017 Anayasa Değişiklikleri
Adalet ve Kalkınma Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi tarafından bir uzlaşı çerçevesinde hazırlanan 21 maddelik Anayasa değişiklik teklifi 20.12.2016 – 30.12.2016 tarihleri arasında TBMM Anayasa
Komisyonunda görüşülmüş ve 4 Ocak 2017 tarihinde TBMM Genel Kurulunda görüşülmek üzere TBMM Başkanlığına sunulmuştur. 9 Ocak 2017 tarihinde başlayan birinci tur görüşmelerin ardından ikinci tur görüşmeler 18 Ocak 2017 tarihinde başlamıştır. Turların ardından yeterli nitelikli çoğunluğa erişilemediği için halk oylamasına
gidilmesine karar verilmiş ve 16 Nisan 2017 tarihinde olağanüstü hal koşulları altında Anayasa kabul edilmiştir. Değişiklikleri görmek için: ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİ_Bilgi Notu
16 Nisan 2017, Anayasa Değişiklikleri Halk Oylaması sonuçları
Yeni Kitap: Ayrımcılığın Yüzleri
Bu kitap, 2018 yılı Mart – Haziran aylarında “Ayrımcılığa Karşı Dersler” başlığı altında verilen seminerlerin bir ürünü.
Ülkü Doğanay’ın editörlüğünü yaptığı kitapta yer alan yazılar Hatice Çoban Keneş, Özkan Agtaş, Pınar Ecevitoğlu, A. Celil Kaya, Yetvart Danzikyan, Foti Benlisoy, Cemile Gizem Dinçer, Merve Diltemiz Mol, Esra Güleç, Ayşen Uysal, Sevilay Çelenk, Pınar Yıldız, Melek Göregenli, İnan Özdemir Taştan, Can Irmak Özinanır tarafından hazırlandı.
İnsan hak ve özgürlüklerinin hayata geçmesinin önündeki en temel engellerden biri olan ayrımcılığın farklı veçhelerini ortaya koyan bu çalışma Çek Cumhuriyeti Büyükelçiliği desteği ile Kapasite Geliştirme Derneği tarafından yayınlandı.
Kitabın tam metnine pdf formatında erişmek için tıklayınız.
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD)
Eşit Haklar İçin İzleme Derneği (ESHİD), insan hak ve özgürlüklerinin herkes için tanınması ve eşit fırsatlarla sağlanmasına yönelik izleme, savunuculuk ve destek odaklı faaliyetlerine 2010 yılında İstanbul’da başlamıştır.
Çalışmalarında; seçim izleme, engellilerin adalete erişimi, barışçıl toplantı ve gösteri hakkı, ırk, etnik köken, inanç veya dine dayalı ayrımcılık, insan hakları savunucularının güçlendirilmesi konularına odaklanmaktadır.
İnsan hak ve özgürlükleri temelli çalışmalarını; ortak paylaşım ağlarının güçlenmesine katkı sunarak ve sivil toplum örgütleriyle dayanışma içerisinde sürdürmeyi hedeflemektedir.
Adres: Hamalbaşı Cd. Kamer Hatun Mahallesi, 22/2-3, 34435, Beyoğlu/İstanbul
E-posta: esithaklar@gmail.com
Tel: 0212 293 63 77 – 0501 212 72 77
ESHİDİnsan Hakları Gündemi Derneği
İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHG), ulusal ve uluslararası alanda faaliyet göstermek üzere, Türkiye’nin değişik bölgelerinden gelen insan hakları savunucularının katılımı ile, 2003 yılında İzmir’de kurulmuştur. İnsan haklarının her türlü siyasi ideoloji ve dünya görüşünün üzerinde bir değer olduğunu kabul eden İHG, hakların ilerletilmesinin ancak sorunların kaynağına ilişkin gerçek bir kavrayışın geliştirilmesi ve somut çözüm önerilerinin uygun taktik ve stratejiler kullanılarak hayata geçirilmesiyle mümkün olabileceğine inanmaktadır.
Her türlü şiddeti kategorik olarak reddeden İHG, hak ihlallerinin temel failinin devletler olduğunun bilincinde olmakla birlikte, silahlı muhalif gruplar tarafından gerçekleştirilen insan hakları ihlallerine de eşit derecede karşı durmaktadır. Failini ya da mağdurunu dikkate almaksızın tüm hak ihlallerini hedef alan İHG, bağımsız ve tarafsız duruşuyla kamu vicdanını hak ihlallerine duyarlı kılacak, toplumun örnek alabileceği bir model oluşturmayı amaçlamaktadır.
Adres: Kültür Mah. Talatpaşa Bulvarı, 1437 Sokak.
No: 1/7 Erer Apartmanı
Alsancak-Konak / İZMİR
E posta: posta@rightsagenda.org
ATİPİK KHK’LER ve DAİMİ HUKUKSUZLUK – II: OHAL KHK’si ile erkeği kadın, kadını erkek yapamazsınız!
Kerem Altıparmak, Dinçer Demirkent ve Murat Sevinç tarafından hazırlanan ve 20 Temmuz 2016 tarihinde başlayan OHAL rejiminin atipikliğini belirli bir tür KHK üzerinden inceleyen I. nolu Bilgi Notunun ardından kaleme alınan II. Bilgi Notu, bu kez genel olarak 20 Temmuz Rejimi KHK’lerinin hukuki değerlendirmesini içermektedir.
I. Bilgi notunda analiz edilen ikinci tip KHK’lerden farklı olarak, II. Bilgi Notunda ‘genel, kişilik dışı ve soyut’ kurallar koyan ilk tip KHK’ler üç soru etrafında analiz edilmektedir: Birincisi bu KHK’lerin gerçekten OHAL KHK’si olup olmadığı sorusu. İkinci olarak OHAL KHK’sinin bir yasaya dönüşüp dönüşemeyeceği meselesi. Üçüncüsü ise bu hususun AYM tarafından denetlenip denetlenemeyeceği konusu.
Bilgi Notu için: Atipik OHAL KHKleri_II