15 Temmuz 2016 darbe girişiminin ardından Türkiye’de ilan edilen olağanüstü hal döneminde hükümetin davetiyle Türkiye’de 14-18 Kasım 2016 tarihlerinde incelemede bulunan Birleşmiş Milletler Düşünce ve İfade Özgürlüğünün Korunması ve Geliştirilmesi Özel Raportörü Richard Kaye’nin Türkiye ziyaretine ilişkin raporu 7 Haziran 2017 tarihinde hükümetin bu rapora yönelik yorumlarıyla birlikte yayınlandı.
Özel Raportörün raporu için İfade Özgürlüğü Özel Raportörü
Hükümetin yanıtı içinİfade özgürlüğü_Hükümetin yanıtları
Özel raportörün raporunda yer alan tavsiyeler:
- Tavsiyeler
Türkiye’de ifade özgürlüğü ciddi bir krizdedir ve Türkiye’nin uluslararası insan hakları hukukundan kaynaklanan yükümlülüklerine uymak için acilen hareket geçmesi gerekmektedir. Özel Raportör bu değerlendirmesinde yalnız değildir. Aşağıdaki tavsiyeler, diğerlerinin yanı sıra Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri, AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisinin tavsiyeleriyle büyük ölçüde uyumludur.[1]
A.Medya Özgürlüğü ve Bilgiye Erişim
- Özel Raportör, Türkiye’de medya özgürlüğünün, darbe teşebbüsü öncesine dayanan, gerilemesinden ciddi kaygı duymaktadır. Olağanüstü hal, Türkiye’de ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve bilgiye erişime ciddi darbe vuran ölçüsüz ve keyfi tedbirler uygulanmasını meşrulaştıramaz.
- Özel Raportör, Hükümete, terörle mücadele mevzuatı ve OHAL KHK’ları kapsamında tutuklu bulunan gazetecileri, yazarları ve akademisyenleri derhal serbest bırakması için Hükümete çağrı yapmaktadır. Hiç kimse, (MSHUS’nin) 19(3) ve 20. maddelerine uygun olarak, gerçek bir nefret ve şiddeti teşvik etmedikçe, fikirlerini açıklamaktan dolayı tutuklanmamalı, soruşturulmamalı ve yargılanmamalıdır.
- Özel Raportör Hükümeti, basın ve diğer medya ile bütün bireylerin kamuyu ilgilendiren konularda görüşlerini açıklayabilmelerini ve herhangi bir sansür ve baskıya uğramadan kamuoyunu bilgilendirebilmelerini güvence altına almak üzere her türlü uygun tedbiri almaya davet etmektedir.
- Hükümet, internet medyası, ağlar ve mobil iletişim dâhil, medya kuruluşlarını kapatma kararlarını geri almalı ve yayın durdurmanın kanunda öngörülen istisnai hallerde ve yargı süreçleriyle uyumlu bir şekilde mümkün olmasını güvence altına almalıdır. Bu tür tedbirler her zaman yargı denetimine tabi tutulmalıdır.
B.İnternet üzerindeki kısıtlamaların kaldırılması
- Özel Raportör Hükümete, İnternet Kanunu’nu gözden geçirmesi ve erişim engelleme ve içerik kaldırma konusunda tanınan geniş yetkileri değiştirerek daha az müdahale öngören düzenlemeler yapması için çağrıda bulunmaktadır. Özel Raportör, Hükümeti, aşırı düzeydeki erişim engelleme ve içerik filtrelemeden kaçınmaya ve içerik kaldırma taleplerini MSHUS’nin 19(3) ve 20. maddelerindeki ölçütlere uyan gerçek nefret ve şiddete teşvik vakalarıyla sınırlandırmaya davet etmektedir.
C.OHAL KHK’larının Denetimi
Hükümet, olağanüstü hal süresince ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamaların durumun kesinlikle ölçüyü aşmamasını sağlamakla yükümlüdür. Olağanüstü hal ile bağlantılı olarak yükümlülük azaltma döneminde gereklilik ve ölçülülük testleri ortadan kalkmamaktadır.
- Özel Raportör, Hükümete, olağanüstü hali sona erdirmek amacıyla Temmuz ayındaki koşulların olağanüstü halin devamını meşru kılacak şekilde devam edip etmediğini değerlendirmesi için çağrı yapmaktadır. Bundan bağımsız olarak, uluslararası insan hakları norm ve standartlarına uygunluklarını sağlamak amacıyla KHK’ları gözden geçirmeye ve değiştirmeye davet etmektedir. Özellikle, KHK’lar kapsamında özgürlüğünden mahrum edilen kişilere, MSHUS’nin 9. maddesine uygun olarak tutukluluğunun hukuka uygunluğunu denetleyecek bir mahkemeye başvuru hakkı tanınmalıdır.
- Özel Raportör, hukuka aykırı bir şekilde gözaltına alınan, tutuklanan, ihraç edilen ya da başka bir hukuki talebi bulunan herkesin taleplerini inceletebileceği ve haklarını elde edebileceği etkin bir makama başvurmasını güvence altına alması için Hükümete çağrı yapmaktadır. KHK’lar yoluyla görevden çıkarılan kişilere, haklarındaki işleme itiraz edebilecekleri ve bunları düzelttirebilecekleri uygun ve bağımsız yargısal ve idari mekanizmalara başvurma hakkı sağlanmalıdır.
D.Ulusal düzenlemelerin denetimi
Hakaret ve terörle mücadele ile ilgili ulusal mevzuat uluslararası standartlarla uyumlu hale getirilmelidir. Özel Raportör, özellikle terörle mücadele tedbirlerinin MSHUS’nin 19(3). maddesiyle uyumlu hale getirilmesini sağlamak amacıyla Terörle Mücadele Kanunu’nun acilen değiştirilmesi için Hükümete çağrı yapmaktadır. “Terörü teşvik”, “radikal faaliyetler”in yanı sıra terörü “övme”, “yüceltme” ve “meşrulaştırma” gibi suçlar, ifade özgürlüğüne ölçüsüz ve gereksiz müdahalelere yol açmaya devam etmemeleri için açık bir şekilde tanımlanmalıdır.
- Özel Raportör ayrıca Hükümeti, kamu görevlilerine ve Cumhurbaşkanına hakareti suç olarak düzenleyen TCK’nın 125(3) ve 299. maddelerini yürürlükten kaldırmaya çağırmaktadır. İfade biçimlerinin kamusal bir figürü aşağıladığının düşünülmesi, ceza verilmesini meşrulaştırmamaktadır. Salt hükümeti eleştirdiği için bireylerin cezalandırılması hiçbir şekilde ifade özgürlüğüne yönelik gerekli bir sınırlama olarak görülemez. Bu hükümler kaldırılmasa bile, Özel Raportör, üst düzey kamu görevlilerini, kamu otoritesini “aşağılama” olarak görülen eleştirileri susturmak için bu hükümleri bir taciz edici bir şekilde kullanmaktan kaçınmaya davet etmektedir.
[1] Recommendation 2097 (2017) by the Parliamentary Assembly of the Council of Europe, (http://assembly.coe.int/nw/xml/XRef/Xref-XML2HTML-en.asp?fileid=23403&lang=en); Memorandum on freedom of expression and media freedom in Turkey, by Nils Muižnieks, Council of Europe Commissioner for Human Rights; Statements by the OSCE Representative on freedom of the media, http://www.osce.org/fom/302351 and http://www.osce.org/fom/278326