Örnek Resim

Sorunların demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi esastır.

Hukukun üstünlüğünü kabul etmiş demokratik bir devlette, sorunların demokratik ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi esastır. Kesin zorunluluk nedeniyle silahlı güç kullanılması halinde de, hukuk sınırları içerisinde hareket edilmesi, uygulamaların başta yargı organları olmak üzere, basının ve sivil toplum örgütlerinin denetimini engellenmeyecek şekilde açıklıkla yürütülmesi gerekir.

Jonathan Sugden Derhal Serbest Bırakılmalıdır!

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün Türkiye masası sorumlusu Jonathan Sugden bugün Bingöl’de Karlıova Jandarma Komutanlığı’ndan görüşme talebinde bulunmasının ardından gözaltına alınmış ve akşam Malatya üzerinden İstanbul’a gönderilerek sınır dışı edileceği kendisine tebliğ edilmiştir. İnsan Hakları İzleme Örgütü dünyanın en saygın insan hakları örgütlerinden biridir ve insan haklarının korunması ve geliştirilmesinde çok önemli katkıları bulunan bir hükümet dışı örgüttür.

Silahlar Sussun!, Artık İnsanlar Öldürülmesin

Tüm dünyada barışa duyulan ihtiyacın her zamankinden daha fazla hissedildiği bir dönemden geçiyoruz. Kalıcı ve gerçek bir BARIÞ’ın tesis edilmesi, herkesin eşit ve özgürce yaşayabileceği adil bir dünya özlemi ile mümkün olabilir. İnsan haklarının tümüyle yaşanabilmesinin vazgeçilmez şartı, barışın egemen olmasına bağlıdır. İşgal, savaş ve çatışmaların başta yaşama hakkı olmak üzere bütün özgürlükleri tehdit ettiği bir dönemde 1 Eylül dünya barış günü çok daha özel bir anlam ifade etmektedir.

Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Yetkisini Tanımalıdır!

Bireysel insan hakları ihlallerinin önlenmesine yönelik mekanizmaların geliştirilmesi yolunda son yüzyılda önemli gelişmeler kaydedilmekle birlikte, özellikle hukuken ya da fiilen iktidar kullanan devlet ve devlet dışı güçlerin kontrolünde gelişen toplu insan hakları ihlallerine yönelik önleyici mekanizmalar üzerinde hiç durulmamış, konu üzerine çalışan sivil toplum örgütleri de bu ihlallerin ortadan kaldırılmasında yeterince etkili olamamıştır.

İHOP Yürütme Kurulu Arınç’ı Ziyaret Etti

‘Özgürlük için kanun yetmez zihniyet değişikliği de şart’

İnsan Hakları Ortak Platformu yürütme kurulu üyeleri 13 Ekim 2006 tarihinde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı platformun yürüttüğü “Düşünce Özgürlüğü Kampanyası” hakkında bilgilendirmek amacıyla ziyaret etti. Heyette İnsan Hakları Ortak Platformu üyesi olan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Þubesi Başkanı Levent Korkut, Helsinki Yurttaşlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Fırat, Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Uluslarası Af Örgütü Türkiye Þubesi İstanbul Koordinatörü Zeynep Kıvılcım Forsman yer aldı.

Yasaksız, Korkusuz, Tehditsiz Konuşalım!

İfade özgürlüğü demokratik rejimin ve bireyin özerkliğinin bir ön koşuludur. Fikirlerin güçle değil, korkusuzca ve durmaksızın tartışılmasıyla kendilerini sınayacakları, bu sayede bizi hakikate ulaştırma yeteneklerinin olup olmadığının anlaşılacağı yaklaşımını yaşama geçiren bir araçtır.

İnancı, siyasi eğilimi, kültürel yaklaşımı ya da felsefi anlayışı ne olursa olsun her bireyin kendini geliştirme hakkı vardır. Yazdıklarımıza, söylediklerimize, duyduklarımıza ya da okuduklarımıza getirilecek her sınırlama, kişiliğimizin gelişimine bir darbedir. Siyasi düşüncelerin ve inançların ifade hakkı bizi insan yapan temel özelliklerden biridir. Olgunlaşan bireyler sadece kendileri için bir yarar üretmez, toplumun bir bütün olarak olgunlaşmasına ve gelişmesine de katkıda bulunurlar. Eğer bireyin entellektüel kapasitesinin gelişmesini istiyorsak, kültürel haklar, inanç ve din özgürlüğü de dahil olmak üzere ifade özgürlüğünü en geniş sınırlarıyla kabul etmek zorundayız.

Uluslararası Konferans: “İfade Özgürlüğü: İlkeler ve Türkiye”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Ortak Platformu ifade özgürlüğü üzerine 30.Kasım- 2 Aralık.2006 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek bir konferans düzenlemektedir. Konferansın amacı insan hakları ve demokrasi savunucularının Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin karşılaştıkları yeni zorlukları tartışmaktır.

F Tipi Cezaevlerindeki Tecrit Koşulları

2000 yılında hücre tipi esas alınarak kurulan 11 adet F-tipi cezaevi kullanıma açılmış ve bu cezaevlerine karşı Ekim 2000 tarihinden itibaren başlayan 1000 civarında mahpusun da katıldığı protesto gösterileri ve açlık grevleri 19 Aralık 2000 tarihinde tutuklu ve yükümlülerin F tipi cezaevlerine nakli sırasında kanlı operasyon sonucunda bastırılmış, bu sırada 30 mahpus ile iki güvenlik görevlisi hayatını kaybetmişti. Bu olaylardan sonra gerek uluslararası, gerekse Türkiye’den insan hakları ve diğer sivil toplum örgütleri transfer şekli ve can kayıpları ile ilgili kınayıcı ve insan hakları ihlallerine dikkat çeken açıklamalar yapmışlardı.

Düşünceye Özgürlük Kampanyası Devam Ediyor!

Çünkü Hrant Dink 301. Madde nedeniyle hakkında açılan davalar sürecinde hedef gösterildi ve öldürüldü.
Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, MAZLUMDER ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin oluşturduğu İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) tarafından 30 Kasım 2006 tarihinde başlatılan “Düşünceye Özgürlük Kampanyası” devam ediyor.

İnsan Hakları Komisyonu (İHK)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, Ekonomik ve Sosyal Konseyin (ECOSOC) 16 Şubat 1946 tarih ve 5 (I) sayılı kararıyla kurulmuştur. Komisyon, son toplantısını 27 Mart 2006 tarihinde yapmıştır. Komisyonun çalışmaları, 2006 yılında kurulan İnsan Hakları Konseyi tarafından sürdürülmektedir.

(İHOP tarafından çevrisi yapılan İnsan Hakları Komisyonu belgeleri, sitenin İnsan Hakları Konseyi bölümünde yayımlanmaktadır.)