Örnek Resim

İHOP’tan yeni çeviriler

Merhaba,

İnsan Hakları Ortak Platformu, insan hakları hareketinin kullanımı için uluslararası insan hakları mekanizmalarının ürettiği belgeleri çevirmeye düzenli olarak devam etmektedir. İHOP tarafından çevirisi yeni tamamlanan belgelere aşağıdaki bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz.

Yeni Yayın: “Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı – Ayrımcı Söylemler”

İnsan Hakları Ortak Platformu’nun Ayrımcılığın Önlenmesi çalışmaları çerçevesinde, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.Dr.Eser Köker ve Doç. Dr. Ülkü Doğanay tarafından yazılan “Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı – Ayrımcı Söylemler” başlıklı kitap yayımlandı.

“Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı Ayrımcı Söylemler” İnsan Hakları Ortak Platformu adına 2009-2010 yıllarında yürütülen ve ulusal ve yerel yazılı basında ırkçı-ayrımcı söylemlerin dolaşıma girme, yaygınlaştırılma, yeniden üretilme ve meşrulaştırılma biçimlerine odaklanan bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymakta. Ayrımcılığı-ırkçılığı meşrulaştıran ve kuşatan ideolojik çerçevenin kurulmasında, toplumdaki çoğunluğun üyelerinin doğrudan çok az bilgi sahibi olduğu gruplar ve olaylar hakkında kamusal bilgi yayan medyanın önemli bir rolü olduğu kabulünden yola çıkan araştırma 2006 yılına ve 2007’nin ilk ayına odaklanmakta. Bu tarihlerin seçilmesinde, 2006 yılı boyunca Hrant Dink’in Türklüğe hakaret suçundan yargılanmasının devam etmesi, Fransız Parlamentosu’nda Ermeni soykırımını inkâr edenlerin cezalandırılmasına yönelik yasa tasarısının gündeme gelmesi ve oylanması, Kürt sorununun bulunmadığı ve Kürtlerin ve DTP’nin PKK ile işbirliği içinde olduğu iddialarının yaygın biçimde ifade edilmesi, Karikatür Krizi, Papa’nın Türkiye ziyareti ve Rahip Santoro cinayeti nedeniyle Türkiye’deki azınlıkları hedef alan milliyetçi ve ırkçı söylemlerin tırmanışa geçmesi ve bu tırmanışın 2007 yılı başındaki Hrant Dink cinayeti ile doruk noktasına ulaşması önemli rolü oynamakta. Çalışma, okunurluk oranlarına göre seçilen üç ulusal (Posta, Hürriyet, Zaman) ve Türkiye’nin farklı etnik/kültürel yapılara sahip bölgelerinde yüksek tirajları ve okunma oranlarıyla yerel ilişkiler, değer yargıları ve normların yeniden üretilmesine aracılık eden üç yerel (Yeni Balıkesir, Güneyde İmece, Sonsöz) gazetede yer alan haber yorum ve köşe yazılarının analizine dayanmakta.

İnsan Haklarını İzleme Bülteninin 14. Sayısı Yayımlandı

Merhaba,

İnsan Hakları Ortak Platformu tarafından yayımlanan İzlem’in 14. sayısında ilginizi çekeceğini düşündüğümüz yargı kararları ve yasamadan haberlerle karşınızdayız.

Yargı kararları arasında; Partisinin TBMM’deki grup toplantısının bir bölümünde Kürtçe konuşarak “Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet ettiği” iddiasıyla yargılanan, kapatılan DTP’nin eski milletvekili Ahmet Türk’e “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesiyle ilgili haberimizi okuyabilirsiniz. Kararda yer alan yorum diğer mahkemeler tarafından da kabul edilirse, TBMM’de Kürtçe konuşulması, yargılama nedeni olamayacak.

Çeviri: “Dışlanmadan Eşitliğe: Engelli Bireylerin Haklarını Hayata Geçirmek”

Parlamenterlere yönelik bu el kitabı, Ekonomik ve Sosyal İşler Dairesi (UN-DESA), Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Ofisi (OHCHR) ve Parlamentolar Arası Birlik (IPU) tarafından ortak olarak hazırlanmış, İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP) için Veysel Eşsiz tarafından Türkçeye çevrilmiştir.

Kitabı aşağıdaki bağlantıya tıklayarak bilgisayarınıza indirebilirsiniz.

İyi okumalar dileriz.

Dışlanmadan Eşitliğe: Engelli Bireylerin Haklarını Hayata Geçirmek
“Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme ve Seçmeli Protokol’üne ilişkin Parlamenterlere Yönelik El Kitabı”

(PDF; 971 KB)

(Kitabın İngilizce orijinaline ulaşmak için tıklayınız.)

Çocuk Asker Kullanımını Durdurun!

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi’nin de üye olduğu Uluslararası Ceza Mahkemesi Koalisyonu, çocuk asker kullanımının durdurulması için çağrıda bulundu.

Açıklamanın tam metni şöyle:

Çocuk Asker Kullanımını Durdurun!

Bugün başta Afrika olmak üzere tüm dünyada, sayıları tam olarak bilinmese de üç yüz binden fazla çocuk asker, çatışma bölgelerinde kullanılmaktadır. Çocukların asker olarak kullanımı, evrensel hukuk normları uyarınca kabul edilemez. Bu çerçevede, Türkiye Uluslararası Ceza Mahkemesi İçin Sivil Toplum Koalisyonunu oluşturan yirmi sivil toplum örgütü olarak çocukların çatışma ortamlarında kullanımının durdurulması için tüm Devletlere çağrıda bulunuyoruz.

Çocuk asker kullanımının durdurulması konusunda, Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne eklenen Seçmeli Protokol’ün yürürlüğe girdiği tarih olan 12 Şubat 2002 tarihinden sonra her yıl 12 Şubatlar, tüm dünyada Çocuk Askerlerin Kullanımının Durdurulması Günü olarak anılmaya başlandı. Bu 12 Şubat’ta da Türkiye’den bir kez daha seslenmek istiyoruz. 18 yaşından küçüklerin silahlı çatışma ortamlarında kaybı, bütün değerlerin yitirilmesi ve geleceğimizin yok edilmesi anlamına gelir.
Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü’ne göre soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve saldırı suçu, Uluslararası Ceza Hukuku çerçevesinde kovuşturulması  gereken en ciddi suçlar olarak belirlenmektedir. Çocukların silahlı çatışmalarda kullanılması ise savaş suçlarının bir çeşididir. Sayılan bu suçları tüm dünyada yargılayabilecek kalıcı ve sürekli tek makam olan Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü’ne Türkiye hala taraf değildir. Uluslararası adaleti gerçek kılmak, uluslararası alanda cezasızlığın önüne geçmek ve mağdurların görmezden gelinmesine bir son vermek adına ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ TÜRKİYE KOALİSYONU, Türkiye’nin bu alandaki vicdani ve hukuki sorumluluğuna vurgu yaparak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 8 Ekim 2004 tarihinde yaptığı konuşmasında dile getirdiği, Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü’ne kısa sürede taraf olacağına dair taahhüdünü bir kez daha hatırlatmakta ve Türkiye’nin Uluslararası Ceza Mahkemesi’ni kuran Roma Statüsü’ne en kısa sürede taraf olmasını talep etmektedir. Çocukların çatışmalarda kullanımının engellenmesi, çatışma bölgelerine giden yardım konvoylarına yapılan ve aşırı güç içeren saldırıların önlenmesi ve hesap sorulması, soykırımcı devlet yetkililerini ağırlamak bir yana bu kişilere yönelik cezasızlığı sona erdirilebilmesi için Türkiye, acilen dünyanın 114 medeni ülkesine katılmalı ve Roma Statüsü’ne taraf olmalıdır.

ULUSLARARASI CEZA MAHKEMESİ  TÜRKİYE KOALİSYONU
Ankara Barosu –  BARANSAV/Baran Tursun Polis Mağdurları Vakfı – Başkent Kadın Platformu Derneği – Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği – Diyarbakır Barosu – Helsinki Yurttaşlar Derneği – İnsan Hakları Araştırmaları Derneği – İnsan Hakları Derneği – İnsan Hakları Gündemi Derneği – İnsan Hakları ve Mazlumlar için Dayanışma Derneği – İzmir Kadın Dayanışma Derneği – Kaos Gey ve Lezbiyen Kültürel Araştırmalar ve Dayanışma Derneği – Mahsus Mahal Derneği – Pembe Hayat LGBTT Dayanışma Derneği – Sarmaşık Yoksullukla Mücadele ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği  – Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı – Toplumsal Olayları Araştırma ve Yüzleşme Derneği – Türkiye İnsan Hakları Vakfı – Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi – Van Kadın Derneği

Açıklamaya ve eylemin fotoğraflarına Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesinin web sitesinden ulaşabilirsiniz.