Geçtiğimiz hafta, silahsız göçmenler oldukları düşünülen dört yabancı uyruklu kişi, İsrail’e geçmeye çalışırlarken Mısır sınır güçleri tarafından vurularak öldürüldüler. Böylece, sadece 2010 yılı içinde gerçekleşen beşinci ölüm vakası ile karşılaştık. 8 Ocak’ta gelen ilk ölüm haberinin ardından iki kişinin de silahla ağır bir şekilde yaralandıkları haberi gelmişti.
Bu sayılar Eylül 2009’da dördü aynı gün olmak üzere sekiz yabancı uyruklu kişinin, İsrail’e geçmeye çalışırken öldürülmesinin ardından gelen en yüksek ölüm oranları. 2009 yılında 19 yabancı uyruklu kişinin sınırı geçmeye çalışırken öldürüldükleri bildirilmişti. Çok sayıda insan da sınırı geçmeye çalışırken silahla yaralanmışlardı.
Ölümlerin yoğunluğuna rağmen Mısırlı yetkililer güçlerini sınırda tutmaya devam etmiş, 14 Eylül 2009’da yapılan açıklamada Mısır’ın sınır polislerinin tutmaya devam etmesinin sebebi “uluslararası hukuk ve sözleşmelere bağlılığın göstergesi” olarak açıklanmıştı.
Uluslararası Af Örgütü ve diğer örgütlerin çağrılarına rağmen Mısır, sınır polisine gerekli eğitimleri, uygun emirleri vermiyor. Mısırlı yetkililer, sınır polislerinin sözlü uyarıda bulunduğunu, havaya ateş açıldığını söylüyorlar. Ancak, yabancı uyruklu kişilere karşı ölümcül silah kullanımı devam ediyor. Yetkililer, Özel Raportör’ün yargı kararları ve yargısız infazlarla ilgili ziyaretine de izin vermiyorlar.