Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Ortak Platformu ifade özgürlüğü üzerine 30.Kasım- 2 Aralık.2006 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek bir konferans düzenlemektedir. Konferansın amacı insan hakları ve demokrasi savunucularının Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin karşılaştıkları yeni zorlukları tartışmaktır.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi ve İnsan Hakları Ortak Platformu ifade özgürlüğü üzerine 30.Kasım- 2 Aralık.2006 tarihleri arasında Ankara’da gerçekleştirilecek bir konferans düzenlemektedir. Konferansın amacı insan hakları ve demokrasi savunucularının Türkiye’de ifade özgürlüğüne ilişkin karşılaştıkları yeni zorlukları tartışmaktır.
Türkiye’de ifade özgürlüğüne dair tartışmaların geçmişi Cumhuriyet’in kuruluşuna dek götürülebilir. Bu tartışmalar, 1990’lar ve 2000’lerde önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararlara bağlı olarak, daha sonra da AB Helsinki Konseyi’nin Türkiye’nin adaylığını tanımasından sonra bir kez daha alevlenmiştir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Avrupa Birliği’nin insan hakları ölçütlerini karşılamak için çok sayıda reform paketini kabul etmiş ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararlarını önlemeye yönelik çalışmalar yapmıştır. Buna rağmen ifade özgürlüğü, ülkedeki en tartışmalı insan hakları sorunlarından biri olarak kalmaya devam etmiştir. Hem Ceza Kanunu’ndaki hem de Terörle Mücadele Kanunu’ndaki hükümlerde defalarca değişikliğe gidilmiş, mahkûmiyet kararlarının oranında bu değişikliklere bağlı olarak bir düşüş olsa da, savcılar hassas konularda devleti ve hükümet politikalarını eleştiren vakalara karşı dava açmak için yeni hükümler bulmakta hiç de zorlanmamıştır. 2005 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisi yeni bir Ceza Kanunu çıkarmış ve geçtiğimiz yaz Terörle Mücadele Kanunu’nun kimi hükümlerini bir kez daha değiştirmiştir. Ne var ki, bu değişiklikleri yeni kovuşturma ve mahkûmiyet kararları takip etmiştir. Yazarlar, gazeteciler ve bilim adamları mahkeme salonlarına taşınmaya devam etmiştir. Bu davaların bir kısmı uluslararası düzeyde de manşetlerde yer almıştır.
Ne var ki Türkiye’deki ifade özgürlüğü tartışmalarına yakından bakmak gösterecektir ki, temel sorun alanları Türkiye’ye özgü değildir. Bu nedenle konferans sorunlara, uluslararası ilkeler ışığında ve karşılaştırmalı bir şekilde eğilmeyi amaçlamaktadır. Bu nedenle, konferansta felsefi temelde sunumlara ve diğer ülkelerden vakalara da bu çerçeve içerisinde yer verilmiştir. Üç gün sürecek olan konferansta, ifade özgürlüğüne ve tartışmalarına ilişkin bilginin, düşüncelerin ve iddiaların paylaşılması amaçlanmaktadır. Dört bölüme ayrılan konferans kapsamında aşağıdaki başlıklar tartışılacaktır:
• İlkeler, uluslararası standartlar ve Türkiye
• Þiddet, terörizm ve ifade özgürlüğü
• İfade özgürlüğü ve kutsal değerler: din, ulus, bayrak…
• İfade özgürlüğü ve artan koruma: akademik özgürlükler, sanat, basın ve internet.