Türkiye’de geçici ikamet izni alan bir mülteci, Türkiye’de çalışan yabancı bir şirket müdürü ile aynı parayı ödemek zorunda. Türkiye Cumhuriyeti, iltica başvuruları incelenirken veya üçüncü bir ülkeye yerleştirilmeyi beklerken Türkiye’de geçici ikamet izni verdiği sığınmacı ve mültecilerdeni aldığı ikamet harcını derhal kaldırmalıdır.
Türkiye, kendi ülkesinde gördüğü zulümden kaçarak topraklarına sığınan kişilerden ikamet harcı istiyor. Ailesini, çevresini ve ekonomik kaynaklarını geride bırakarak gelen sığınmacı ve mültecilerden talep edilen bu harç bedeli, Türkiye’ye çalışmak için gelen herhangi bir üst düzey yöneticiden istenen miktarla aynı.
Türkiye’ye sığınan bir sığınmacı veya mülteci, Harçlar Kanunu’naii göre, kendisine verilen geçici ikametin bedeli olarak altı ayda bir 306.30 TL (15-18 yaşındakiler için 288.15 TL) ikamet harcı ödemek zorunda. Buna bir de 135 TL defter bedeli ekleniyor. Böylece iki çocuklu bir mülteci ailenin ödemesi gereken yıllık tutar 3000 TL’yi buluyor.
İşlemleri tamamlanıncaya kadar, örneğin dört yıl Türkiye’de kalan ve ikamet harcını ödeyemeyen bir mülteci, yasal faizi ile birlikte 4.000 TL civarında bir para ödemediği takdirde ülkeden çıkış izni alamıyor.
Gıda, barınma, sağlık, giyecek, ısınma gibi en temel ihtiyaçlarını karşılamak için herhangi bir sosyal destek alamayan, fiili olarak çalışma imkanları olmayan sığınmacı ve mülteciler için bu parayı ödemek imkansız. Bu harcı ödeyemedikleri için eğitim, sağlık gibi temel hizmetlere erişmekte ciddi sorunlarla karşı karşıya kalıyor; yoğun bir “güvencesizlik” hissi içinde psikolojik sorunlar yaşıyorlar ve insan onuruna yakışır bir hayat sürmeleri imkansız hale geliyor.
Devletin, temel ihtiyaçlarını bile karşılayamayan ilticacıları hazineye bir gelir kalemi olarak algılaması Türkiye için büyük bir utanç kaynağıdır. Türkiye Cumhuriyeti, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Hammarberg’in son raporuna göre Avrupa’da Türkiye’den başka yalnızca bir ülkede bulunan bu ayıptan bir an önce vazgeçmeli ve sığınmacı ve mülteciler derhal ikamet harcı kapsamı dışında bırakılmalıdır.
*************************
Türkiye’de yaşayan sığınmacı ve mültecilerin ikamet harcı ödeyememeleri halinde karşı karşıya kaldıkları sorunlar şöyle özetlenebilir:
I – İkametin yoksa, çıkamazsın!
Önce harç, sonra çıkış izni
Mülteci olarak üçüncü bir ülke tarafından kabul edildiği ve uçak bileti gönderildiği halde, bu harcı ödeyemeyenlere ülkeden çıkış izni verilmiyor. Böylece, kendi ülkesinde karşılaştığı ciddi travmalardan kaçarak geldiği Türkiye’de yıllarca umut ve umutsuzluk arasında yaşadıktan sonra yeni bir hayata açılan kapı kapanıyor, davet edildikleri ülkeye gidemiyorlar.
II- İkametin yoksa, faydalanamazsın!
Önce harç, sonra sağlık, eğitim, sosyal yardım
Zaten son derece zor şartlarda yaşamını sürdürebilen bir sığınmacının, hasta olduğunda muayene ve tedavi olabilmesi, yeni doğan çocuğunu kaydettirebilmesi, zorunlu eğitim çağındaki çocuğunu okula gönderebilmesi, Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Vakıflarından, belediyelerden veya diğer resmi kurumlardan sosyal bir destek alabilmesinin ön koşulu, Yabancı Kimlik Numarasına sahip olmasıdır. Yabancı Kimlik Numarası alabilmenin ön koşulu ise, ikamet harcını ödemek. Bunu ödeme imkanına sahip olmayan sığınmacı ve mültecilerin aileleriyle birlikte insan onuruna yaraşır bir hayat sürme imkanı, hatta temel yaşam hakları zedeleniyor.
III – Önce harç, sonra çalışma izni!
Önce harç, sonra izin alabilirsen al ve para kazan:
Türkiye’ye sığınan bir sığınmacı veya mültecinin herhangi bir iş ve meslekte çalışma izni alabilmesi, teorik olarak mümkün olsa da fiili olarak neredeyse imkansız. Çalışma izni için aşılması mümkün olmayan bir duvarla karşı karşıya olan bir sığınmacı veya mültecinin, sadece izin sürecini başlatabilmesi için bile önce harcını ödeyip, Yabancı Kimlik Numarasına kavuşması gerekiyor. Böylece, sığınmacı ve mültecinin çalışma izni alabilmesinin önündeki engeller daha da büyüyor ve bir kez daha onurlu yaşam hakkı ve çalışma hakkı kısıtlanıyor.
IV – Yasa sığınmacılardan harç alınmamasına izin veriyor, ama muafiyet maddesi keyfi uygulanıyor:
Sığınmacı ve mültecilerden alınan ikamet harcının yasal dayanağı 492 Sayılı Harçlar Kanunu’dur. Harçlar Kanununun 88/d maddesi “mali durumlarının bozuk olduğuna, ikamet tezkeresi vermeye yetkili makamlarca kanaat getirilen yoksulların” harçtan muaf tutulmasına izin veriyor. Muafiyet konusunda uygulama, illere göre değişiklik gösterse de, sığınmacı ve mültecilerin ikamet harcından muaf tutulması genellikle son derece sınırlı ve keyfi bir biçimde mümkün olabiliyor. Sığınmacı ve mültecilerin kendileri ve alanda çalışan STK’lar tarafından yetkili makamlara yapılan başvurulardan sonuç almak hemen hemen imkansız. Bilgi Edinme Yasası çerçevesinde sorulan, ikamet harcı alınan sığınmacı ve mültecilerin sayısı, alınan toplam miktar, muaf tutulanların sayısı gibi sorulara bugüne dek bir yanıt alınamadı. BMMYK Türkiye Temsilciliği‘nin sığınmacı ve mültecilerin ikamet harcının kaldırılması için İçişleri, Dışişleri ve Maliye Bakanlıklarına yaptığı başvurular da cevapsız kaldı.
i.Sığınmacı ve mülteci, ırkı, milliyeti, dini, siyasi görüşü ya da mensup olduğu toplumsal grup nedeniyle kendi ülkesinde ciddi bir zulümle karşılaşma, öldürülme ya da özgürlüğünden mahrum edilme riski taşıdığı için başka bir ülkeye sığınan kişidir. Türkiye’nin ve bütün devletlerin sığınmacı ve mültecilere yönelik yükümlülükleri var. Resmi rakamlara göre Türkiye’de 18 000 civarında sığınmacı ve mülteci var.
ii. ALTINCI KISIM/Pasaport, İkamet Tezkeresi, Vize ve Dışişleri Bakanlığı Tasdik Harçları
BİRİNCİ BÖLÜM/Mükellefiyet
Mevzu: Madde 83 – Pasaport, ikamet tezkeresi, vize ve Dışişleri Bakanlığı tasdik işlemlerinden bu kanuna bağlı (6) sayılı tarifede yazılı olanlar harca tabidir.
Mükellef: Madde 84 – Pasaport, ikamet tezkeresi ve tasdik harçlarını, harca mevzu olan işlemin yapılmasını isteyen kişiler ödemekle mükelleftir.
Prof. Dr. Yakın Ertürk, Helsinki Yurttaşlar Derneği (hYd), İnsan Hakları Araştırmaları Derneği (İHAD), İnsan Hakları Derneği (İHD), İnsan Hakları Gündemi Derneği (İHGD), Mazlum-Der, Mültecilerle Dayanışma Derneği (Mülteci-Der), Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi