19.01.2015
İnsan hakları savunucusu ve barış insanı gazeteci Hrant Dink’i katledilişinin 8.yıl dönümünde bir kez daha sevgiyle, minnetle anıyoruz.
AİHM’in Hrant Dink ile ilgili Türkiye aleyhine aldığı karardan sonra Anayasa mahkemesi de ihlal kararı vermişti. Hrant’ın öldürülmesinde üst düzey kamu görevlilerinin sorumluluğu açıktır. AKP hükümeti kendi iktidarı zamanında işlenmiş olan bu siyasal cinayetin açığa çıkarılmasında gerekli çabayı göstermemişti. AİHM ve AYM kararlarından sonra kamu görevlileri hakkında soruşturmanın yeni açılmış olması AKP hükümetini zoraki de olsa adım atmaya yöneltmiştir. Ancak halen görevde olan ve üst düzey görevlere terfi ettirilen kamu görevlileri hakkında etkili soruşturmanın yürütülebilmesi için bu kişilerin görevlerinden alınması gerekmektedir. Cizre emniyet müdürlüğüne atama örneğinde olduğu gibi benzer olumsuz örnekler olmamalıdır.
Hrant’ın katledilişinin 8. yıldönümü aynı zamanda Ermeni soykırımının 100. yılına denk gelmektedir, Türkiye bir bütün olarak geçmişle yüzleşmelidir. Yüzleşme süreci ermeni soykırımı ile başlamalıdır, yüzleşme süreci bakımından mutlaka bir hakikat komisyonu kurulmalıdır.
Türkiye de geçmişle yüzleşme süreci yaşanmadığı gibi cezasızlık politikası da ısrarla devam ettirilmeye çalışılmaktadır, gerek geçmişle yüzleşme için gerekse de cezasızlığın sona erdirilmesi bakımından hakikat komisyonları gereklidir. İnanıyoruz ki Hrant Dink cinayeti dâhi,l işlenen binlerce faili meçhul cinayet ancak bir hakikat komisyonu marifeti ile açığa çıkarılabilir. Ancak anlaşılmaktadır ki, siyasal iktidarın hakikat komisyonu kurmaya cesareti bulanmamaktadır. Türkiye’nin artık bu gerçeği kavraması ve bu siyasal iktidarın da ötekiler gibi iktidar gücünü kullanan baskıcı bir mekanizmaya dönüştüğünü ve otoriterleştiğini anlaması gerekir.
Hak savunucuları olarak Hrant Dink’te dahil olmak üzere adalet arayışımızı devam ettireceğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
İNSAN HAKLARI DERNEĞİ