Kampala’da Toplanan STK’ların Cezasızlık Krizini Sona Erdirmeye Yönelik Çağrısı
Biz, aşağıda imzası bulunan ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Gözden Geçirme Konferansı için Kampala’da bir araya gelen kuruluşlar, Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan sivillerin öldürülmesi ve yaralanmasına yol açan İsrail eylemiyle şoke olmuş durumdayız. Hayatını kaybedenler için üzüntümüzü ifade ediyoruz ve uluslararası toplumu bu kabul edilemez vahşete tepki göstermek konusunda tüm gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail silahlı kuvvetlerince Gazze Şeridi’ne insani yardım malzemeleri taşıyan uluslararası yardım konvoyuna ateş açıldığında, 40’ı aşkın ülkeden 700’den fazla silahsız aktivist 8 gemiden oluşan konvoyda bulunmaktaydı. Saldırı, uluslar arası sularda gerçekleşti ve en az 9 kişinin ölümüne, 60’dan fazla kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Gazze Şeridinde bulunan bütün insanlar, topluca cezalandırma anlamına gelecek şekilde İsrail tarafından hukuka aykırı olarak izole edilerek aslında bizatihi bir skandal olan, tümüyle önlenebilir bir insani krizle karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Birleşmiş Milletler tarafından belirtildiği üzere, İsrail Gazze’nin ihtiyacı olan malzemelerin yalnızca dörtte birinin bölgeye girişine izin vermektedir. Yardım konvoyu, yiyecek, ilaç, temel eğitim malzemesi ve inşaat malzemelerinden oluşan ve bütünü 10000 ton insani yardım malzemesi taşımaktaydı.
Bu trajedi, İsrail’e uluslararası toplum tarafından tanınan, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda uluslararası ve insancıl hukukun sürekli olarak çiğnendiği ve yaşam hakkına da yönelerek en temel insan haklarını ihlal eden cezasızlık imkânının bir sonucudur. Bu ihlallerin bir çoğu cezai sorumluluğu gerektirse de, bu konuda hiçbir somut adım atılmamakta ve cezasızlık, İsrail’in hukuka aykırı işgal politikasının temel sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Gazze Sorunu Üzerine BM İnceleme Misyonu’nun da belirttiği üzere, “İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda bir adalet krizi oluşturan uzun süreli cezasızlık durumu harekete geçmeyi gerektirmektedir.” Bilinmelidir ki, uygulanmayan hukukun bir anlamı yoktur.
İsrail-Filistin çatışması, her geçen gün sınırlarını genişletmekte ve uluslar arası toplum için en büyük endişe vesilesi oluşturmaktadır. Süregiden cezasızlığı sonuçları, dünya medyasının gözü önünde tecelli ederek yaygın küresel etkilere yol açmakta, uluslararası adalete ve sivilleri koruma gücüne duyulan güveni sarsmaktadır. Hiçbir devletin hukukun üzerinde davranmasına izin verilmemelidir.
Bu trajedi gerçekleştiği saatlerde, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin ilk Gözden Geçirme Konferansı, Kampala Uganda’da başladı. Bu tarihi olayda uluslararası toplum, BM’nin en üst düzey yetkililerinin katılımıyla uluslar arası adaletin en önemli kazanımını kutluyorlar. Mahkeme, hesap verebilirlik üzerine uluslararası hukukun uygulanması için son 50 yılda gerçekleştirilen çabaların bir sonucunu oluşturmakta, hukukun üstünlüğünün ve savaştan hukuka geçişin somut bir nişanesi olarak kutlanmaktadır.
UCM üzerinden uluslararası toplum, en ciddi suçları işleyenlerin cezasız kalmasına son vermektedir. UCM Gözden Geçirme Konferansı açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve UCM Savcısı Louis Moreno-Ocampo, “Hiç kimse erişilemez değildir: uluslar arası suçları failleri, makam ve milliyetlerine bakmaksızın hesap vermelidir. Uluslar arası suçlar cezasız kalmamalıdır” demektedirler.
Kampala’da konferansın düzenlendiği merkezde konuşan BM Genel Sekreteri insani yardım taşıyan konvoya saldırısından ötürü İsrail’i şiddetle kınamıştır. Devlet delegeleri, gerçekleşen ölümlerden ötürü şoke olduklarını ve duydukları üzüntüyü dile getirmektedirler. Herkese, uluslar arası düzeyde daha kuvvetli bir tepkide bulunulabilmesi için çağrıda bulunulmuştur. BM Güvenlik Konseyi, olaya ilişkin olarak acil toplanmıştır.
Uluslararası hukuk düzenimiz, dile getirilen sözlerin yalnızca kağıt üzerinde kalmaması için gerekli her türlü aracı içermektedir.
Bir buçuk yıl kadar önce, İsrail’in Gazze’de Aralık 2008-Ocak 2009’da yürüttüğü askeri operasyon sonrasında, UCM Savcısı İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda gerçekleşen olayları yakından takip ettiğini ve duruma ilişkin soruşturma başlatılması olasılığı üzerinde çalıştığını açıklamıştır. BM Güvenlik Konseyi bu usulü hızlandırabilir ve UCM’den duruma el koymasını, bölge ya da ulus kimliğine bakmaksızın isteyebilir. UCM Gözden Geçirme Konferansı, hukuk devleti ilkesinin yerleşmesi konusunda somut adımlar atılabilmesi adına uluslar arası toplumun önünde son derece önemli bir fırsat olarak durmaktadır. Kampala’nın, adaletin siyasete karşı zafer kazandığı yer olarak hatırlanmasını isteriz.
Bu noktalardan hareketle, aşağıda imzası bulunan kuruluşlar olarak Gazze Şerid’inin hukuka aykırı olarak dış dünyaya kapatılmasına son verilmesini bir kez daha talep ediyor ve;
- UCM Savcısı’nı, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yaşanan son olayları da içerecek şekilde etkin soruşturma başlatılması konusunda acilen karar vermeye,
- BM Genel Sekreteri’ni, BM Güvenlik Konseyi’ni İsrail’in sebep olduğu cezasızlık sonucu doğuran krizi ele almak ve gerekli tüm uluslararası mekanizmaları harekete geçirmeye davet etmeye,
- BM Güvenlik Konseyi’ni, somut durumu UCM’ye sevk etmeye,
- UCM’ye taraf tüm devletleri, hukuki ve diplomatik seviyede gerekli tüm önlemleri alarak İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda hukuk devleti ilkesinin egemen olması için çalışmaya,
- BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’ni, acilen Gazze Şeridi’ni ziyaret etmeye,
- İsrail’i, uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeye ve soruşturma makamlarıyla işbirliğinde bulunmaya davet ediyoruz.
(Çeviri: Günal Kurşun, İHGD)
İMZACILAR
Filistin İnsan Hakları Merkezi/Palestinian Center for Human Rights (PCHR)
Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu/ International Federation of Human Rights (FIDH)
Anayasal Haklar Merkezi/ Center for Constitutional Rights (CCR, USA)
Türkiye UCM Koalisyonu/Turkish Coalition for the ICC
Cezasızlığı Sürekli İzle/ Tarck Impunity Always (TRIAL)
Hukukçular Uluslararası Komitesi Kenya Şubesi/ Kenyan Section of the International Commission of Jurists
Cinsiyet Adaleti Girişimi/ Gender Justice Initiative
Uluslararası Lelio Basso Vakfı/Fondazione Internazionale Lelio Basso (Italy)
Kahire İnsan Hakları Enstitüsü/ Cairo Institute for Human Rights
Dublin Üniversitesi Koleji/ University Collage Dublin (Ireland)
Afrika Bilgi Özgürlüğü Merkezi/ Africa Freedom of Information Center
Uganda Birleşik Hrıstiyan Konseyi/ Uganda Joint Christian Council
İnsan Hakları Ağı- Uganda/ Human Rights Network- Uganda
Uganda Kadın ve Çocuk Örgütü/Uganda Women and Children Organization (UWCO)
Tecavüz Sonrası Umut/ Hope After Rape (HAR, Uagnda)
Engelli Kadınlar Ağı & Kaynak Örgütü/ Disabled Women’s Network&Resouce Organization in Uganda (DWNRO)
Kamerun İnsan Hakları Koalisyonu/ Cameroon Coalition for Human Rights
İran İslam İnsan Hakları Komisyonu/ Iranian Islamic Human Rights Commission
Kituo Cha Sheria (Kenya)
Adalet ve Hesap Verebilirlik Koalisyonu/ Justice and Accountability Coalition (Sierra-Leone)
Kolombiya Hukukçular Komisyonu/ Colombian Commission of Jurists
Demokrasi İnsan Hakları Ağ Hareketi/ Network Movement for Democracy Human Rights (NMDHR,Si
erra-Leone)
Meksika İnsan Haklarını Savunma ve yaygınlaştırma Komisyonu/ Mexican Commission for Defence and Promotion of Human Rights
Endonezya UCM için Sivil Toplum Koalisyonu/ Indonesian Civil Society Coalition for the ICC (ICSLCC)
Barış ve İnsan Hakları Ligi/ Ligue pour la Paix et les Droits del’Hommes (LIPADHO, DRC)
Kongo Mağdurlar için STK Sinerjisi/ Synergie des ONG’s Congolaise pour les Victimes (SYCOVI, DRC)
Barış, Gelişme ve İnsan Hakları için Kadınlar/ Femme pour la Paix, le Development et les Droit de l’Homme (DRC)
Sierra Leone UCM Koalisyonu/ Sierra Leaone Coalition for the ICC
İspanya Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Derneği/ Association Espanola De Derecho International De Derechos Humanos (AEDIDH)
Sınır Tanımayan Adalet/ Justice Without Frontiers
Lübnan Uluslararası Hukuk ve İnsan Hakları Merkezi/ Lebanese Center for International Law and Human Rights
Fas UCM Koalisyonu/ La Coalition Marocain Pour La Cour Penal International
Adalet ve Uzlaşma Enstitüsü/ Institute for Justice and Reconciliation
İsrail’in hukuk tanımaz tutumu üzerine
İsrail, Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan gemilere uluslararası sularda müdahale etti. İsrail, gemilerde bulunan insan hakları aktivistleri ile yardım gönüllülerine şiddet uyguladı. En az 9 aktivisti öldürdü, pek çoğunu yaraladı ve yüzlercesini özgürlüklerinden yoksun bıraktı.
İHOP olarak, İsrail’in insancıl hukuk ve insan hakları hukukuna aykırı tutumlarını protesto ediyor ve kınıyoruz.
İsrail, uluslararası sularda gerçekleştirdiği bu eylem ve işlemlerle uluslararası hukuku ihlal etmiş, hem de sivil ve silahsız insanlara silahla müdahale etmiş, şiddet uygulamış ve böylece onların yaşam haklarını ihlal etmiştir.
İsrail, Filistin halkının haklarına tecavüze devam etmekte, konuyla ilgili Birleşmiş Milletler kararlarının gerektirdiklerini de yerine getirmemektedir.
Bu hukuk tanımaz tutumu nedeniyle İsrail bölge barışını ve dünya barışını tehdit etmeye devam etmektedir.
İHOP olarak, yaşamını yitiren barış ve insan hakları savunucuları ile yardım gönüllülerinin tümünün aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyoruz. Ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
İnsan Hakları Ortak Platformu
İSRAİL DEVLETİNİN SALDIRGANLIĞI DÜNYAYI FELAKETE SÜRÜKLÜYOR
(İnsan Hakları Derneği, Türkiye İnsan Hakları Vakfı, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu ve Türk Tabipleri Birliği tarafından yapılan ortak açıklamaya İHD’nin web sitesinden ulaşabilirsiniz.)
Gazze gemisindeki aktivistlerin öldürülmeleri soruşturulmalı
Uluslararası Af Örgütü, İsrail silahlı güçlerinin Gazze Şeridi’ne yönelik İsrail ambargosunu protesto etmek için gemide bulunan aktivistlerden en az 10’unun öldürülmesiyle ilgili güvenilir ve bağımsız soruşturma başlatılması çağrısında bulundu.
Açıklamaya UAÖ Türkiye Şubesinin web sitesinden ulaşabilirsiniz.
YAŞAMAK ŞERZAN’IN DA HAKKIYDI
Ne uğruna olduğu anlaşılmayan bir kurşunla, o kurşuna barış diyemezsiniz, o kurşuna kardeşlik diyemezsiniz, o kurşuna vatan toprak diyemezsiniz, o kurşun ölümdür, o kurşun acıdır, o kurşun bozgundur, düşmanlıktır, Şerzan’ı ve gencecik bedenleri yaşamdan koparmaktır, umutlarından, sevdiklerinden ayırmak demektir. Ölüm şiddet demektir.
Türkiye’de sürekli ihtiyaç duyulan insan hakları, sosyal adalet, barış ve demokrasinin tesisi edilmesi, sıkılan her kurşunla ne yazık ki iç savaş ve çatışma ortamına doğru sürüklenmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yaşam hakkı konusunda, istisna tanınamaz, yaşam hakkını sona erdirmekle buna bağlı tüm haklar yok edilmiş olur, İHD olarak Şerzan Kurt’un yaşamına son veren kişi ya da kişileri yönlendirenlerin tespit edilmesi ve haklarında yasal takibatın başlatılması konularının takipçisi olacağız.
Kaygılarımıza kulak verilmesini istiyor ve Şerzan Kurt’un ailesine ve arkadaşlarına baş sağlığı diliyoruz.
Zimbabwe: 700 bin kişi zorla tahliye edildi ve hâlâ göz ardı ediliyor
Zimbabwe: 700 bin kişi zorla tahliye edildi ve hâlâ göz ardı ediliyor.
Uluslararası Af Örgütü ve ortak kuruluşlar koalisyonu Zimbabwe hükümetinin toplu zorla tahliye programının ardından düşük standartlardaki yerleşim bölgelerinde hayatta kalmaya çalışan yüz binlerce kişiyi korumak için hareketi geçmesi gerektiğini söyledi.
Uluslararası Af Örgütü ve Zorla Tahliyelere Karşı Koalisyon hükümeti tüm evsiz ve işsizlere alternatif barınma sağlama veya tazminat ödemeye çağırıyor.