“KUZEY AFRİKA VE ORTADOĞUDA ŞİDDETE DUR DİYORUZ”
Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, MAZLUMDER, Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi tarafından yapılan Ortak Açıklama
Yoksulluktan ve korkudan kurtulma hakkı tüm bireylere ve halklara aittir. BM ikiz sözleşmelerinde (Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi ile Ekonomik Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi) belirtilen bu hakların kullanıldığı bir süreci yaşıyoruz. Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da devam eden halk direnişleri göstermektedir ki, otoriter ve totaliter rejimler varlıklarını daha fazla devam ettiremezler.
Tunus, Mısır, Ürdün, Yemen, Bahreyn, Umman ve Libya’da halk direnişleri zorla bastırılmaya çalışıldı. Son alarak Libya’da yönetimin halk direnişini bastırmak için orduyu ve paramiliter grupları kullanması ve halk üzerine ateş açma emri vermesi insanlığa karşı suçların işlenmesine sebep oldu. Libya’da öldürülen insan sayısı binlerle ifade edilmektedir.
İHOP’tan yeni çeviriler
Merhaba,
İnsan Hakları Ortak Platformu, insan hakları hareketinin kullanımı için uluslararası insan hakları mekanizmalarının ürettiği belgeleri çevirmeye düzenli olarak devam etmektedir. İHOP tarafından çevirisi yeni tamamlanan belgelere aşağıdaki bağlantılar üzerinden ulaşabilirsiniz. İyi okumalar dileriz.
Kişisel verilerin işlenmesi ve serbest dolaşımına dair AB Konseyi ve Avrupa Parlamentosu Direktifi
Kişisel verilerin işlenmesi ve bu tür verilerin serbest dolaşımına dair bireylerin korunması hakkındaki 95/46/EC sayı ve 24 Ekim 1995 tarihli Avrupa Birliği Konseyi ve Avrupa Parlamentosu Direktifi
(23.11.1995 tarih ve L 281 sayılı Avrupa Birliği Resmi Gazetesi, sayfa.31)
Yeni Yayın: “Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı – Ayrımcı Söylemler”
İnsan Hakları Ortak Platformu’nun Ayrımcılığın Önlenmesi çalışmaları çerçevesinde, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyelerinden Prof.Dr.Eser Köker ve Doç. Dr. Ülkü Doğanay tarafından yazılan “Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı – Ayrımcı Söylemler” başlıklı kitap yayımlandı.
“Irkçı Değilim Ama…Yazılı Basında Irkçı Ayrımcı Söylemler” İnsan Hakları Ortak Platformu adına 2009-2010 yıllarında yürütülen ve ulusal ve yerel yazılı basında ırkçı-ayrımcı söylemlerin dolaşıma girme, yaygınlaştırılma, yeniden üretilme ve meşrulaştırılma biçimlerine odaklanan bir araştırmanın sonuçlarını ortaya koymakta. Ayrımcılığı-ırkçılığı meşrulaştıran ve kuşatan ideolojik çerçevenin kurulmasında, toplumdaki çoğunluğun üyelerinin doğrudan çok az bilgi sahibi olduğu gruplar ve olaylar hakkında kamusal bilgi yayan medyanın önemli bir rolü olduğu kabulünden yola çıkan araştırma 2006 yılına ve 2007’nin ilk ayına odaklanmakta. Bu tarihlerin seçilmesinde, 2006 yılı boyunca Hrant Dink’in Türklüğe hakaret suçundan yargılanmasının devam etmesi, Fransız Parlamentosu’nda Ermeni soykırımını inkâr edenlerin cezalandırılmasına yönelik yasa tasarısının gündeme gelmesi ve oylanması, Kürt sorununun bulunmadığı ve Kürtlerin ve DTP’nin PKK ile işbirliği içinde olduğu iddialarının yaygın biçimde ifade edilmesi, Karikatür Krizi, Papa’nın Türkiye ziyareti ve Rahip Santoro cinayeti nedeniyle Türkiye’deki azınlıkları hedef alan milliyetçi ve ırkçı söylemlerin tırmanışa geçmesi ve bu tırmanışın 2007 yılı başındaki Hrant Dink cinayeti ile doruk noktasına ulaşması önemli rolü oynamakta. Çalışma, okunurluk oranlarına göre seçilen üç ulusal (Posta, Hürriyet, Zaman) ve Türkiye’nin farklı etnik/kültürel yapılara sahip bölgelerinde yüksek tirajları ve okunma oranlarıyla yerel ilişkiler, değer yargıları ve normların yeniden üretilmesine aracılık eden üç yerel (Yeni Balıkesir, Güneyde İmece, Sonsöz) gazetede yer alan haber yorum ve köşe yazılarının analizine dayanmakta.