“Mahpusluğu ağır, hasta bir tutuklu ya da hükümlüyüm ben. Hastane odalarında bulunmam gerekirken dışı kampüs içi mahpus bir cezaevinde, ağır hastalığa kapılmış ve hapsedilmiş bir insanım. Bazen mahpusluk önce başlar ve hapishanede tanışırım adını bile bilmediğim hastalıklarla, bazense kapıldığım hastalıktan sonra tanışırım hapishanelerle. Önceleri pek sarsmaz belki de, zamanla hastalık da aşılır mahpusluk da diye düşünürüm. Zamanla anlarım içine düştüğüm dehlizlerdeki çaresizliğimi, zamanla anlarım hastalığım karşısında cezaevlerinin ve devletin sessizliğini.
Açıklamanın devamına buradan ulaşabilirsiniz.