Uluslararası Hukukçular Komisyonu (ICJ) ve İnsan Hakları Ortak Platformu (İHOP), Türkiye’deki insan hakları ihlalleri nedeniyle adalete erişim arayanların karşılaştıkları çeşitli engellere dikkat çeken ortak bir açıklama yayımladı.
Açıklamada, adalet sisteminin insan haklarını koruyabilmesini sağlamak için Hükümete verilen 13 tavsiye yer alıyor.
Türkiye’de insan hakları ihlallerinin mağdurları adalete, özellikle de haklarının ihlalleri için etkili hukuk yollarına ve tazminatlara erişemiyor ve genellikle ciddi ihlaller için Devlet veya Devlet yetkililerinin hesap verme sorumluluğu çok az.
Türkiye’de son yıllarda adalet sistemine verilen büyük zarar ile adalete erişim de büyük zarar gördü. Yargı bağımsızlığının ve yargıçların ve avukatların çalışmalarının yaygın keyfi tutuklama uygulamaları yoluyla sistematik olarak zayıflatılması, hukukçuların ve diğer insan hakları savunucularının temelsiz kovuşturmaları ve görevden alınmaları, adalet sisteminin kapasitesini hayati bir biçimde zayıflatmıştır.
Ortak açıklama, ICJ ve İHOP tarafından Türkiye’deki insan hakları ihlalleri için adalete erişim konusunda yürütülen üç yıllık yoğun çalışmanın bir sonucudur.
Son üç yıl boyunca iki kuruluş sivil toplum, yargıçlar, avukatlar, savcılar, devlet memurları, uluslararası uzmanlar, uluslararası kuruluşlar, insan hakları savunucuları ve insan hakları mağdurları dahil olmak üzere çok çeşitli paydaşların görüşlerini toplama fırsatı buldu. ICJ ve İHOP’un çıkardığı sonuçlar bu görüşlerin bir yansımasıdır.
Bu çalışmadan ve adalete erişimdeki onlarca yıllık deneyiminden yararlanarak ICJ ve İHOP, Türkiye’de adalete etkili erişimi yeniden tesis etmeye başlamak için gereken önlemlerin ana hatlarını çizdiler.
Ortak açıklama, REACT projesinin bir parçasıdır. ICJ ve İHOP tarafından ortaklaşa yürütülen bu proje, insan haklarının korunması için adalete etkili erişimin sağlanmasında Türkiye’deki sivil toplum aktörlerinin rolünü desteklemeyi amaçlamaktadır. Bu proje Avrupa Birliği tarafından finanse edilmektedir. Burada ifade edilen görüşler, AB’nin görüşünü yansıtmak zorunda değildir.