23. sayımızda yer alan ilk haberimiz, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Tunceli’de 1938’de yaşanan olaylar nedeniyle özür dilemesine karşılık, yargının 2011’de “hak” talebinde bulunanlara “egemenlik hakkı” ile verdiği yanıta ilişkin. Birbirinin neredeyse aynısı olan kararlarda, Başbakan’ın olaylarda 13 bin 806 kişinin öldüğünü, 11 bin 683 kişinin sürgün edildiğini açıklamasına karşılık, isyanlara karışanlar dışında zarar görenin olmadığı, devletin ölçülü biçimde egemenlik hakkını kullandığı savunuldu. Dosyalar, savcılıkların kararları nedeniyle AİHM’ye taşındı.
İkinci haberimiz de yine Dersim tartışmalarıyla ilgili. 1938’de, tarihe Dersim isyanı olarak geçen olayları bastırmak için düzenlenen askeri harekatta ailesi kurşuna dizilen 1931 doğumlu Sultan Kulualp, yatılı okula yerleştirilmesi nedeniyle, ailesinden geriye kalan iki kız kardeşinin izini kaybetmiş. Köye döndüğünde kardeşlerini bulamayan ve 73 yıldır arayışını sürdüren Kulualp, “ölmeden önce son bir kez kardeşlerini görme umuduyla” Bayındırlık ve İskan Bakanlığı’na başvurdu. Kulualp, Tunceli’de gerçekleştirilen zorunlu iskan ve evlatlık uygulamalarının kayıtlarının saklı olduğu bakanlıktan, kardeşlerinin bulunmasını istedi. Ancak ne bakanlıktan ne de diğer devlet kurumlarından hiçbir olumlu yanıt gelmedi.
Bu sayımızda AİHM’i Türkiye hakkında verdiği iki önemeli karar da yer alıyor. İlk karar geçtiğimiz Temmuz ayında, ilk kez Ermenistan’ı, vicdani reddi hak olarak tanımaması nedeniyle tazminata mahkum ettiği içtihadı tekrarlayarak, Türkiye’yi de aynı gerekçeyle mahkum etmesiyle ilgili.
İkinci karar ise; Ermeniler ve 1915 olayları üzerine çalışmalarıyla bilinen tarihçi Taner Akçam, konuyla ilgili yazıları nedeniyle Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesi kapsamında çeşitli soruşturma ve kovuşturmalara maruz kalması ve Akçam’ın Türk Ceza Kanunu’nun 301. maddesinin, ifade özgürlüğünü özgürce kullanmasına engel oluşturduğu gerekçesiyle AİHM’e açtığı davayla ilgili… (Altuğ Taner Akçam v. Türkiye (No: 27520/07) kararı İHOP tarafından Türkçeye çevrildi. Karara buradan ulaşabilirsiniz.)
Bültenimizde görebileceğiniz bir diğer haber ise Türkiye’nin Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin İstanbul’da imza attığı Kadına Yönelik Şiddete İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’nin TBMM’de kabul edilmesiyle ilgili. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’ne saatler kala TBMM’de kabul edilen sözleşme, anayasanın 90. maddesine göre, iç hukuk kurallarından üstün sayılayacak.
Son haberimiz ise; Diyarbakır Başsavcılığı’nın 12 Eylül askeri darbesinden kaynaklı uygulamaların sembolü haline gelen ve Kürt sorununun boyutlanmasında büyük etkisi olduğu belirtilen Diyarbakır Cezaevi’nde yaşananlarla ilgili 30 yıl sonra başlattığı soruşturma hakkında…
İyi Okumalar.
İzlem’in 23. sayısını bilgisayarınıza indirmek için tıklayınız. (Pdf, 1.00 MB)
YÜRÜTME:
– İktidar ve Muhalefet Tartışıyor, Sultan Teyze Hala Kardeşlerini Arıyor
– Sözleşmeden Çıkan “Devrim”
YARGI (Yerel Kararlar):
– Yargıdan Dersim’e “Özür” Yok
– Adli Tıp Saptadı: İşkencenin Kalıcı Hasarı Var
YARGI (Uluslararası Kararlar):
– İkinci Mahkumiyet Türkiye’ye (Erçep c. Turquie)
– AİHM: 301. Madde Mevcut Haliyle Sözleşme’ye Aykırı (Altuğ Taner Akçam v. Turkey)
Sabit bağlantı:
İZLEM 23 (30 Kasım 2011):
http://ihop.org.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=513