‘Özgürlük için kanun yetmez zihniyet değişikliği de şart’
İnsan Hakları Ortak Platformu yürütme kurulu üyeleri 13 Ekim 2006 tarihinde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı platformun yürüttüğü “Düşünce Özgürlüğü Kampanyası” hakkında bilgilendirmek amacıyla ziyaret etti. Heyette İnsan Hakları Ortak Platformu üyesi olan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Þubesi Başkanı Levent Korkut, Helsinki Yurttaşlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Fırat, Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Uluslarası Af Örgütü Türkiye Þubesi İstanbul Koordinatörü Zeynep Kıvılcım Forsman yer aldı. ‘Özgürlük için kanun yetmez zihniyet değişikliği de şart’
İnsan Hakları Ortak Platformu yürütme kurulu üyeleri 13 Ekim 2006 tarihinde TBMM Başkanı Bülent Arınç’ı platformun yürüttüğü “Düşünce Özgürlüğü Kampanyası” hakkında bilgilendirmek amacıyla ziyaret etti. Heyette İnsan Hakları Ortak Platformu üyesi olan İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Yusuf Alataş, Uluslararası Af Örgütü Türkiye Þubesi Başkanı Levent Korkut, Helsinki Yurttaşlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Fırat, Mazlumder Genel Başkanı Ayhan Bilgen, Uluslarası Af Örgütü Türkiye Þubesi İstanbul Koordinatörü Zeynep Kıvılcım Forsman yer aldı.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, özgürlüklerin genişletilmesinde sadece kanun çıkarmanın, reform yapmanın yetmediğini, bunun yanında zihniyet değişikliğinin de şart olduğunu söyledi.
Arınç, özgürlüklerin önündeki engellerin kaldırılması için 301’inci maddenin de değiştirilebileceğini ifade etti. Arınç, ifade özgürlüğünü ise ‘bütün özgürlüklerin ortak bileşkesi’ olarak tanımladı. AİHM’in bir kararının, bu konuda Türkiye’ye ışık tuttuğunu belirten Arınç, şöyle konuştu: “Birinin söylediği söz, yazdığı kitap, şiir, bir afiş, poster sizin hoşunuza gider, siz onu alkışlarsanız, bu ifade özgürlüğü değildir. Yani, (O anlatılan sözler, yazılar, toplumu şok edecek nitelikte sizin düşüncelerinizin zıddı olabilir. Ama o, şiddet içermedikçe ifade özgürlüğü kapsamında kabul edilmelidir) diyor.” Bunun, Türkiye’nin zihniyet değişikliğine gitmesini de gösteren bir örnek olduğunu ifade eden Meclis Başkanı, o düşüncelerden hoşlanılmasa bile; şiddeti, terörü reddeden, suç işlenmesini aleni olarak tahrik etmeyen her şeyin söylenebileceğini vurguladı.
Arınç, uygulamada yanlışlıklar içeriyorsa, suçun unsurları noktasında muğlak ifadeler barındırıyorsa TCK’nın 301’inci veya başka maddesinin de düzeltilebileceğini söyledi. Bu konuda da kamuoyundan destek istedi: “Hiçbir şey tabu değildir, değişebilir, iptal de edilebilir, yerinde de kalabilir. Ama bu konuda talepler olmalıdır, yol gösterici olmalıdır.” İnsan Hakları Ortak Platformu Dönem Başkanı Ayhan Bilgen de düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili gelecek hafta sonu başlatacakları kampanya hakkında bilgi verdi. Fransa’da düşünce özgürlüğünü kısıtlayan yasaya nasıl karşı çıkılıyorsa, Türkiye’deki ifade ve düşünce özgürlüğüne yönelik engellere de karşı çıkılmasını isteyen Bilgen, hazırladıkları afişleri gösterdi. Arınç, afişlerde yer alan şu ifadeleri sesli olarak okudu: ‘Þiddet içermeyen her düşünceye sınırsız ifade özgürlüğü’, ‘İfadeye özgürlük, insana özgürlüktür’, ‘Yasaksız, korkusuz, tehditsiz konuşalım, ağızlara kelepçe vurulmasın’.
Arınç, heyetin kampanyanın bir parçası olarak düzenlenecek uluslararası konferansın açılış konuşmasını yapması önerisini olumlu karşıladı.
Konuyla ilgili haberler Zaman, Milliyet, Anadolu Ajansı ve TBMM Bülteni’nden derlenmiştir.