Kampala'da Toplanan STK'ların Cezasızlık Krizini Sona Erdirmeye Yönelik Çağrısı
Kategoriler: Cezasızlıkla Mücadele
2010-06-02
Biz, aşağıda imzası bulunan ve Uluslararası Ceza Mahkemesi Gözden Geçirme Konferansı için Kampala’da bir araya gelen kuruluşlar, Gazze’ye insani yardım ulaştırmaya çalışan sivillerin öldürülmesi ve yaralanmasına yol açan İsrail eylemiyle şoke olmuş durumdayız. Hayatını kaybedenler için üzüntümüzü ifade ediyoruz ve uluslararası toplumu bu kabul edilemez vahşete tepki göstermek konusunda tüm gerekli adımları atmaya çağırıyoruz.
31 Mayıs 2010 tarihinde İsrail silahlı kuvvetlerince Gazze Şeridi’ne insani yardım malzemeleri taşıyan uluslararası yardım konvoyuna ateş açıldığında, 40’ı aşkın ülkeden 700’den fazla silahsız aktivist 8 gemiden oluşan konvoyda bulunmaktaydı. Saldırı, uluslar arası sularda gerçekleşti ve en az 9 kişinin ölümüne, 60’dan fazla kişinin de yaralanmasına yol açtı.
Gazze Şeridinde bulunan bütün insanlar, topluca cezalandırma anlamına gelecek şekilde İsrail tarafından hukuka aykırı olarak izole edilerek aslında bizatihi bir skandal olan, tümüyle önlenebilir bir insani krizle karşı karşıya bırakılmaktadırlar. Birleşmiş Milletler tarafından belirtildiği üzere, İsrail Gazze’nin ihtiyacı olan malzemelerin yalnızca dörtte birinin bölgeye girişine izin vermektedir. Yardım konvoyu, yiyecek, ilaç, temel eğitim malzemesi ve inşaat malzemelerinden oluşan ve bütünü 10000 ton insani yardım malzemesi taşımaktaydı.
Bu trajedi, İsrail’e uluslararası toplum tarafından tanınan, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda uluslararası ve insancıl hukukun sürekli olarak çiğnendiği ve yaşam hakkına da yönelerek en temel insan haklarını ihlal eden cezasızlık imkânının bir sonucudur. Bu ihlallerin bir çoğu cezai sorumluluğu gerektirse de, bu konuda hiçbir somut adım atılmamakta ve cezasızlık, İsrail’in hukuka aykırı işgal politikasının temel sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.
Gazze Sorunu Üzerine BM İnceleme Misyonu’nun da belirttiği üzere, “İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda bir adalet krizi oluşturan uzun süreli cezasızlık durumu harekete geçmeyi gerektirmektedir.” Bilinmelidir ki, uygulanmayan hukukun bir anlamı yoktur.
İsrail-Filistin çatışması, her geçen gün sınırlarını genişletmekte ve uluslar arası toplum için en büyük endişe vesilesi oluşturmaktadır. Süregiden cezasızlığı sonuçları, dünya medyasının gözü önünde tecelli ederek yaygın küresel etkilere yol açmakta, uluslararası adalete ve sivilleri koruma gücüne duyulan güveni sarsmaktadır. Hiçbir devletin hukukun üzerinde davranmasına izin verilmemelidir.
Bu trajedi gerçekleştiği saatlerde, Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’nin ilk Gözden Geçirme Konferansı, Kampala Uganda’da başladı. Bu tarihi olayda uluslararası toplum, BM’nin en üst düzey yetkililerinin katılımıyla uluslar arası adaletin en önemli kazanımını kutluyorlar. Mahkeme, hesap verebilirlik üzerine uluslararası hukukun uygulanması için son 50 yılda gerçekleştirilen çabaların bir sonucunu oluşturmakta, hukukun üstünlüğünün ve savaştan hukuka geçişin somut bir nişanesi olarak kutlanmaktadır.
UCM üzerinden uluslararası toplum, en ciddi suçları işleyenlerin cezasız kalmasına son vermektedir. UCM Gözden Geçirme Konferansı açılışında konuşan BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ve UCM Savcısı Louis Moreno-Ocampo, “Hiç kimse erişilemez değildir: uluslar arası suçları failleri, makam ve milliyetlerine bakmaksızın hesap vermelidir. Uluslar arası suçlar cezasız kalmamalıdır” demektedirler.
Kampala’da konferansın düzenlendiği merkezde konuşan BM Genel Sekreteri insani yardım taşıyan konvoya saldırısından ötürü İsrail’i şiddetle kınamıştır. Devlet delegeleri, gerçekleşen ölümlerden ötürü şoke olduklarını ve duydukları üzüntüyü dile getirmektedirler. Herkese, uluslar arası düzeyde daha kuvvetli bir tepkide bulunulabilmesi için çağrıda bulunulmuştur. BM Güvenlik Konseyi, olaya ilişkin olarak acil toplanmıştır.
Uluslararası hukuk düzenimiz, dile getirilen sözlerin yalnızca kağıt üzerinde kalmaması için gerekli her türlü aracı içermektedir.
Bir buçuk yıl kadar önce, İsrail’in Gazze’de Aralık 2008-Ocak 2009’da yürüttüğü askeri operasyon sonrasında, UCM Savcısı İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda gerçekleşen olayları yakından takip ettiğini ve duruma ilişkin soruşturma başlatılması olasılığı üzerinde çalıştığını açıklamıştır. BM Güvenlik Konseyi bu usulü hızlandırabilir ve UCM’den duruma el koymasını, bölge ya da ulus kimliğine bakmaksızın isteyebilir. UCM Gözden Geçirme Konferansı, hukuk devleti ilkesinin yerleşmesi konusunda somut adımlar atılabilmesi adına uluslar arası toplumun önünde son derece önemli bir fırsat olarak durmaktadır. Kampala’nın, adaletin siyasete karşı zafer kazandığı yer olarak hatırlanmasını isteriz.
Bu noktalardan hareketle, aşağıda imzası bulunan kuruluşlar olarak Gazze Şerid’inin hukuka aykırı olarak dış dünyaya kapatılmasına son verilmesini bir kez daha talep ediyor ve;
- UCM Savcısı’nı, İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda yaşanan son olayları da içerecek şekilde etkin soruşturma başlatılması konusunda acilen karar vermeye,
- BM Genel Sekreteri’ni, BM Güvenlik Konseyi’ni İsrail’in sebep olduğu cezasızlık sonucu doğuran krizi ele almak ve gerekli tüm uluslararası mekanizmaları harekete geçirmeye davet etmeye,
- BM Güvenlik Konseyi’ni, somut durumu UCM’ye sevk etmeye,
- UCM’ye taraf tüm devletleri, hukuki ve diplomatik seviyede gerekli tüm önlemleri alarak İşgal Altındaki Filistin Toprakları’nda hukuk devleti ilkesinin egemen olması için çalışmaya,
- BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri’ni, acilen Gazze Şeridi’ni ziyaret etmeye,
- İsrail’i, uluslararası hukuktan kaynaklanan sorumluluklarını yerine getirmeye ve soruşturma makamlarıyla işbirliğinde bulunmaya davet ediyoruz.